15 Kasım 2016 Salı

OTOPAY CARD İLE SANAL ALIŞVERIŞ

OTOPAY CARD İLE SANAL ALIŞVERIŞ

Giderek yaygınlaşan internet kullanımı ile birçok sektörde oluşmuştur. Özellikle alışveriş yapılabilecek birçok internet sitenin olması daha cazip bir hale gelmesini sağlamıştır. Zaman kaybetmeden ve yorulmadan yapılan alışverişler her zaman daha keyifli olmuştur. Giderek büyüyen bir sektör haline gelen internette alışveriş birçok sorunun da ortaya çıktığı bir mecra olmaktadır. Özellikle kişisel verilerin korunması son derece zor olmaktadır. Bu nedenle birçok sıkıntıların yaşandığı da bir gerçektir. Bunun yanında kredi kartı dolandırıcıları içinde önemli bir yer haline gelmiştir. Hesap numarası ele geçirilen kartlar ile yüksek miktarlarda harcama yapılması mümkün olmaktadır. Kredi kartlarının sanal ortamda kullanılması bu nedenden dolayı tartışılan konulardan bir tanesi haline gelmiştir. Bu durumu ortadan kaldırmak için üretilen ön ödemeli sanal kartların ise kullanımı giderek artmaktadır. Bunlardan bir tanesi de Otopay Card olarak bildiğimiz sanal alışveriş kartı olarak da bilinmektedir. Günümüzdeki sanal internet ortamda rahatlıkla kullanılabilen Otopay Card, son derece güvenli bir konumdadır. Alımı ve kullanımı sırasında hiçbir şekilde kişisel bilgiye ihtiyaç duymamaktadır. Bu nedenle de bir zararı olamayacaktır. Ayrıca içinde bulunan tutarın dışında bir harcama yapılması da mümkün değildir. Kartın içindeki tutarın bitmesi gibi bir durumunda kart kullanıma kapanmaktadır. Kart kullanımı konusu ise 16 haneden oluşan bir pin kodu ile yapılmaktadır. Bunun dışında bir hususa ihtiyaç olmadığı için son derece basit bir kullanıma sahiptir diyebiliriz. Ayrıca ek bir ücret de hiçbir zaman istenmemektedir. Ön ödemeli bir kart olan Otopay Card internette alışveriş keyfi yaşamak isteyenler için önemli bir konumda bulunmaktadır. Almak isteyen kişilerin güvenli siteler aracılığı ile bu işlemi yapmaları da tavsiye edilmektedir. Ayrıca nakit para ihtiyacı olması durumunda Otopay bozdurma işlemi de yapılmaktadır. Bu işlem ile birkaç dakika içinde kartın içinde bulunan tutar çekilebilir. 
kaynak: firma sepeti
SSK VE BAĞ-KUR BILGILERINIZI ONLINE SORGULAYABILIRSINIZ

SSK VE BAĞ-KUR BILGILERINIZI ONLINE SORGULAYABILIRSINIZ

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) internet hizmetleri ile internet üzerinden güncel SSK ve Bağkur bilgilerinin online SSK Bağkur sorgulama işlemiyle öğrenilmesi mümkün oluyor. Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ve Bağkur mükellefleri SSK Bağkur sorgulama işlemini 7 gün 24 saat gerçekleştirebiliyor. İnternet erişimi mümkün olan her yerden e-Devlet Kapısı aracılığı ile online SSK Bağkur sorgulama işlemi gerçekleştirilebiliyor. 21. yüzyıl Türkiye’sinde artık vatandaşın yaşamının her alanında karşı karşıya kaldığı ihtiyaçlarına ve işlemlerine yönelik olarak internet hizmetleri sunuluyor. Türkiye’de kamu alanında da internet etkilerini son dönemlerde oldukça etkin şekilde görebilmek mümkün hale geldi. Bu noktada da Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından internet teknolojilerinin oldukça yoğun ve sık bir şekilde kullanılıyor olması sayesinde vatandaşlar sadece dakikalar içerisinde SSK Bağkur sorgulama işlemlerini gerçekleştirebilme şansına sahip olabiliyor. Günümüz modern yüzyıl Türkiye’sinde özel sektör alanında çalışmakta olan milyonlarca Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ve kendi nam ve adına çalışmakta olan Bağkur mükellefinin sadece dakikalar içerisinde en güncel sigortalılık durumu bilgilerini öğrenebilmeleri sağlanıyor. Son yıllarda internet teknolojileri dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de toplumun önemli bir kesimi tarafından bireysel yaşantı içerisinde son derece yoğun ve sık bir şekilde kullanılıyor ki bu durumda günümüzde internet kullanım oranlarının sürekli olarak artış göstermesine neden oluyor. Türkiye’de vatandaşlar internet üzerinde yer alan internet hizmetleri aracılığı ile günlük yaşamlarının her alanındaki ihtiyacını ve işlemini reel işlem kanallarına göre çok daha kolay bir şekilde karşılayabiliyor olması dolayısı ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından da internet teknolojileri son derece yoğun şekilde kullanılmaya başlandı. Bu çerçevede de elektronik ortam üzerinde son derece etkin bir hizmet politikası benimsemiş olan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından e-SGK ağı uygulamaları oluşturuldu. SSK ve Bağkur mükellefleri de internet üzerinde yer alan bu e-SGK ağı uygulamalarıyla birlikte SSK Bağkur sorgulama işlemlerini online şekilde gerçekleştirebilme şansına sahip olabiliyor. İnternet üzerinde yer alan ve Türkiye’nin kamudaki internet hizmetleri ağı konusunda en geniş kapsama sahip olan kamu hizmet ağı konumunda yer alan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun e-SGK ağı uygulaması üzerinden sigorta mükellefleri SSK Bağkur sorgulama gibi çok sayıdaki sigortalılık ve emeklilik işlemini gerçekleştirebilme şansına sahip olabiliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesinde yer alan Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağkur sigorta kollarına bağlı olarak çalışmakta olan milyonlarca sigorta mükellefinin, güncel sigortalılık durumu bilgilerini son derece pratik ve kolay bir şekilde online SSK Bağkur sorgulama işlemi ile öğrenebilme şansına sahip olabilmeleri sağlanıyor. Bu çerçevede de son dönemlerde oldukça yoğun şekilde kullanılıyor.
kaynak: firma sepeti
OTOSHOW BU YIL BURSADA

OTOSHOW BU YIL BURSADA

Bursada bu yıl düzenlenen dokuzuncu Otomobil, Ticari çalgılar, Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuarları Fuarı (Bursa OtoShow 2016), 15 Kasım Salı günü kapılarını açacak. Tüyap Bursa Fuarcılık AŞ Genel Müdürü İlhan Ersözlü, Türkiye ihracatının önemli bir kısmını üstlenen ve otomotiv sektöründe bir üs olarak kabul edilen Bursa'da bu senenin son fuarı olarak Bursa OtoShow'u düzenlediklerini belirtti. Bursa OtoShow'un Türkiye'de düzenlenen fuarlar içinde ayrı bir öneme sahip olduğunu ifade eden Ersözlü, şunları kaydetti: Fuara katılan firmalar bu öneme istinaden fuarda özenle birbirinden şık stantlar hazırlayarak son model araçlarını sergilemek isteği içindeler. Sektördeki tüm bakışların Bursa'ya çevrilmesine niçin olacak Bursa OtoShow Fuarı'nda Citroen, Fiat, Ford, Honda, Hyundai, Kia, Lexus, Toyota gibi otomobil, İsuzu, İveco ve Ford şeklinde ticari araç firmaları yer alacak. Fuaye alanında ise oto aksesuar firmaları bulunacak. Bursa Otoshow Fuarı, değişik segmentlerde 50 bin ile 700 bin lira arası fiyatlarda çalgıları otomobil tutkunlarının beğenisine sunacak. Fuarda, Citroen'in C1, C3, C4 Confort, C-Elyesee, C4 Picasso ve C4 Cactus modelleri, Fiat'ın Fullback Hardrock 4x4, Yeni Panda Joy, Fiat 500, Yeni Ducato, Egea, Doblo ve Fiorino modelleri, Ford'un Mustang, Edge ve Focus St-Line modelleri, Honda'nın CR-V, HR-V, Typer ve Civic modelleri, Hyundai'nin İ10, İ20, İ30, Tucson, Elentra ve Genesis modelleri, Kia'nın Rio, Sorento, Sportage, Ceed, Cerato ve Soul modelleri, Lexus'un RX 450h, NX 200t, RC F Carbon ve GS 200t modelleri, Toyota'nın Yaris, Hilux, Corolla ve C-HR modelleri sergilenecek. Ayrıca İsuzu, Ford, İveco'nun çekici, damper ve kamyon benzer biçimde ticari araç modelleri de fuarda yer alacak.  Toyota C-HR Versiyon 1.2 Turbo 4x2 Dynamic MDS modelinin Türkiye lansmanı da ilk kere Bursa OtoShow 2016'da yapılacak.
kaynak: firma sepeti
TÜRKIYE MÜZIK MÜZESI

TÜRKIYE MÜZIK MÜZESI

Dünyanın her yerinden müzik aleti bu müzede… Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Devlet Konservatuarı binasında bulunan Müzik Müzesi, Türkiye’nin en büyüğü! Bu müze aynı zamanda dünyadaki en büyük on müzik müzesinden biri. İçi dünyanın değişik yerlerinden getirilmiş müzik aletleri ile dolu. Kimi Kenya’daki bir dağ köyünden getirilmiş, kimi kutup bölgesindeki yerel halktan alınmış. Müziğin dünyadaki tarihini görmek isteyen herkes bu müzeye akın ediyor. Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğretim üyesi Doç. Dr. Uğur Türkmen bize müzeyi anlattı. Bu müze nasıl kuruldu? Bu müzenin kurulması için Afyonkarahisarlı bir işadamı olan İbrahim Alimoğlu’nun büyük çabası var. Kendisi bir müzik tutkunu. Antika değeri olan ve değişik yörelere ait müzik aletlerini bulup, uzun yıllar boyunca fabrika içinde bulunan çalışma odasında biriktirmiş. Bu eserleri halkla buluşturmak isteyen Konservatuvar yönetimi, işadamı Alimoğlu ve üniversite yetkilileri ile bir araya gelerek bu müze için ilk adım atılmış oldu. Ancak elbette ki bu müzik aletleri, bir müzik müzesi açılması için yeterli sayıda değildi. Müze tam anlamıyla büyük nitelik kazanmasını Alman koleksiyoncu Wolfgang Ott’un desteğine borçlu. Ott’un oldukça ilginç bir hikâyesi var. 1968 yılında bir yurt dışı gezisine çıkmış ve bu gezi doğum gününe denk gelmiş. Arkadaşlarından biri ona bir sitar hediye etmiş. Böylece Wolfgang Ott, müzik aleti koleksiyonu yapmaya başlamış. Yıllar içinde yüzlerce müzik aletine sahip olmuş. Üstelik bu müzik aletleri dünyanın farklı yerlerinden, farklı kültürlerine ait oldukça orijinal eserler… Bu eserlerin depolarda çürümesini istememiş. Peki, eserleri Müzik Müzesi’ne nasıl bağışladı? Aslında bu pek de kolay olmadı. Uzun yazışmalar, görüşmeler ve ricalar silsilesi sonucunda gerçekleşti. Wolfgang Ott’un hiçbir varisi yok. Yani bu müthiş koleksiyonunu bırakabileceği insanlara sahip değil. Dolayısı ile bu müzik aletlerini daha çok insanla buluşturmayı istedi. Bunun en iyi yolunun da bir müze bağışı olabileceği konusunda ikna oldu. Sonuç olarak, bizim yaptığımız görüşmelerle de birlikte Ott, müzik aletlerini üniversitemiz bünyesinde bulunan bu müzeye bağışlama kararı aldı. Tabii bu durum, dünyanın sayılı müzik müzelerinden birinin Türkiye’de olmasına da büyük bir katkı sağladı. 30 Eylül 2013 tarihinde kapılarını açan müzede bulunan tüm müzik aletleri ve antika eserler, bağışlar ve satın alma yoluyla elde edildi. Afyonkarahisarlı yerel sanatçı Ömer Yarşi’nin müzeğe yaptığı bağışlar bir yana Kütahya’nın halk ozanları arasında yer alan Hisarlı Ahmet’in sazları da ve yerel sanatçının oğlu TRT Sanatçısı Mustafa Hisarlı tarafından müzeye bağışlandı. Luthiyer adı verilen müzik aleti yapımcıları ve müzik evi sahiplerinin bağışlarıyla da Türkiye de ki bu müzenin zengin bir içeriğe sahip olmasını sağladı.  Müzede ne tür müzik aletleri var? Türk müziğinin geleneksel tüm çalgılarının yanı sıra dünyanın hemen her kıtasındaki farklı ülkelerin yerel çalgıları da koleksiyonda yer alıyor. Müzede sergilenen çalgıların tamamı kullanılabilir durumda. Hiçbiri taklit değil, her biri orijinal. Ayrıca bu müze Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin konservatuarının içinde yer alıyor. Ziyaretçiler müze gezmeleri sırasında sanat ve müzik dolu bir ortamda kendilerini bulabiliyorlar. Ayrıca ziyaretçilerimize sürekli konser verebilme imkânımız oluyor. Biz, bu müzeyi herkesin görmesini istiyoruz. Bu nedenle günün her saatinde ziyarete açık bir müze burası…
kaynak: firma sepeti
MOBILYALARIN ÖMRÜNÜ UZATMA TEKNIKLERI

MOBILYALARIN ÖMRÜNÜ UZATMA TEKNIKLERI

Mobilya,  pahalı bir yatırım olabilir. Küçük bir evde bile, rahat olmak ve dilediğiniz şeklinde görünmesini sağlamak için kimi eşyalara ihtiyacınız vardır. Ama bu eşyaları sık sık değiştirmek zorunda kalmayı kimse istemez. Eşyalarınızın ömrünü mümkün olduğunca çok uzatmak için şu ipuçlarını gözden geçirin: Mobilyalarınızı sürüklemeyin veya çekmeyin; Bir mobilyaya yapılabilecek en kötü muamelelerden biri onu yerde itip, çekmektir. Bu sadece yerlerin zarar görmesine değil, mobilyanın bağlantı noktalarının gevşemesine ve zarar görmesine de sebep olur. Eğer yerini değişiklik yapmak istiyorsanız, onu taşımalısınız. Kanepeler gibi ağır parçalar söz mevzusu olduğunda ise, tek başına yapamayacağınız için yardım almalısınız. Eklemleri düzenli olarak sıkın; evdeki eşyalarınızın kullanım yerlerini çok fazla değiştirmiyor olsanız da, genel evde kullanım sonucu da mobilya eklemler zamanla gevşeyebilir. Arada sırda denetim etmeli ve sıkmalısınız. Onları temiz tutmak kadar, mobilyanın bağlantı bölgelerini ve vidalarını sıkmak da eşyalarınızın genel görünümlerinin düzgün ve ömürlerinin daha uzun olmasını sağlar. Temiz tutun; Eşyalarınızı toz, kir ve herhangi bir çeşit sıvıdan korumak, onların uzun seneler süresince iyi görünmesini elde edecektir. Toz ve kir minik, sadece görünür çiziklere neden olabilir ve bunlar eşyalarınızın zamanla kirli ve nefes olmasına sebep olur. Üzerlerini bir şey döküldüğünde de ivedi temizlenmelidirler çünkü sıvılar hem lekeye aynı zamanda istenmeyen kokulara yol açar. Uygun temizleyiciler kullanın; Her zaman parçalar için uygun temizlik malzemeleri kullanmanın ve tüm yüzeyler için kullanılan temizlik ürünlerinden uzak durmaya dikkat edin. Döşemeli malzemeler türüne bağlı olarak özel temizlik gerektirir (deri, yün, pamuklu, keten benzer biçimde). Ahşap mobilyaların da kendine özel temizlik ürünleri bulunmaktadır. Direkt güneş ışığından koruyun; Direkt gün ışığı, kumaş veya deri kaplı mobilyaların solmasına ve görünümünün de renk bozulmasına sebep olur. Evinizdeki bazı odalarda bu tür durumu denetim altına almak zordur, bu yüzden en iyi yöntem günün en güneşli saatlerinde perdeleri kapatmak olabilir. Işığın filtrelenerek içeri girmesini elde eden pencere ürünleri de bulunmaktadır, böylece kendinizi de karanlıkta bırakmamış olursunuz. Nem kaynaklarından kaçının; nem ve rutubet her türlü mobilyanın bir numaralı düşmanıdır. Zamanla çürümeye ve küfe sebep olur. Eğer evinizde rutubet var ise ve bunu değiştiremiyorsanız en azından bir hava filtre aygıtı kullanarak evin içindeki havayı daha ılıman bir hale getirebilirsiniz. Mobilya tercihlerinde yapılan başlıca hatalar; Eviniz için mobilya satın almak rahat, öyle değil mi? Yanlış! Yapmanız ihtiyaç duyulan hoşlanılmış olduğunuz parçaları seçip, kredi kartınızı uzatmaktan daha fazlası… aslen, mobilya seçerken insanoğlunun genel olarak düştükleri hatalar var. İşte kaçınmanız ihtiyaç duyulan en popüler mobilya hataları: Satın alabileceğiniz en kaliteli ürünlere yönelin; Söz mevzusu mobilya olduğunda, her vakit alabileceğiniz en kaliteli ürünlere yönelmelisiniz, minimumundan ana parçalarda. Yüksek kaliteli mobilyalar genellikle diğerlerine nazaran daha pahalıdır fakat en azından ömrü de uzundur ve yapılan yatırıma değerler.
kaynak: firma sepeti
Yemek Çeklerinde Kriz Kapıda

Yemek Çeklerinde Kriz Kapıda

Kısa adı TÜRES olan Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği Genel Başkanı Ramazan Bingöl, büyük bir pazara sahip olan 'yemek çekleri' sektöründe ciddi krizler yaşandığını belirterek düzenlemenin şart olduğunu söyledi. Ramazan Bingöl, yemek çeklerinde en büyük sorunun yemek çeki veren ana firmaların % 9-10'ları bulan oranda lokantalardan yüksek komisyon alması olduğunu açıkladı. “Yemek çeklerindeki yüksek komisyon, restoran ve lokantaların yanı sıra çeki kullanan dar gelirli çalışanları da olumsuz etkiliyor" şeklinde konuşan TÜRES Başkanı Bingöl, sektöre seslenerek “Komisyonu diğer ülkelerde olduğu gibi yüzde 2-3'lere kadar çekmelisiniz" dedi. Sorunun sadece yüksek komisyonla sınırlı olmadığının altını çizen Bingöl, kartların zaman zaman amacı dışında kullanıldığını, ödemelerin geç yapıldığını, POS cihazlarına uygulanan sigorta bedelleri ve bakımı için istenen ücretin de yüksek olduğunu söyledi. Komisyonu yüzde 2-3'lere kadar çekmelisiniz. Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği Genel Başkanı Ramazan Bingöl'ün konuyla ilgili açıklaması şöyle: Türkiye çapında boykot dâhil tüm seçenekler üzerinde çalıştıklarını da ifade eden Ramazan Bingöl, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'den konuya el atmasını istedi. "Alternatif yemek kartları için uğraşıyoruz" Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği Genel Başkanı Ramazan Bingöl açıklamasının devamında, küresel firmaların uyguladıkları yüksek komisyonlardan sektörü korumak için natif yemek kartları üzerinde çalışmaların da sürdüğünü açıkladı. “Yüksek komisyonlardan dolayı sadece İstanbul'da 15-20 bin İTO üyesi esnaf olumsuz etkilendi. Tüm ülkeyi düşündüğümü zaman zararın ne derece büyük olduğunu tahmin etmek zor değil" diyen TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl konuyla ilgili gelişmeleri sonraki günlerde kamuoyu ile paylaşacaklarını bildirdi. Türkiye'deki yemek çekleri; Ülkemizde yoğun kullanılan yemek çekleri şunlar: Sodexo, YCard, Multinet, Ticket Restaurant, Setcard, WinWin.
kaynak: firma rehberi
Obezite Ameliyatın Modası Olmaz

Obezite Ameliyatın Modası Olmaz

Obezite Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tufan Ergenç, obezite ameliyatlarının moda olmaması gerektiğini söyleyerek, “5 kilo fazlası olanlar dahi obezite ameliyatı olmak istiyor maalesef. Bu doğru bir düşünce tarzı değil. Zayıflamak toplum içinde moda olabilir fakat... Obezite Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tufan Ergenc yaptığı açıklamada, obezite ameliyatlarının moda olmaması gerektiğini söyleyerek, çok az bir kilo fazlası olanlar dahi obezite ameliyatı olmak istiyor ne yazık ki. Bu doğru bir yaklaşım değil. Zayıflamak belki toplumda moda olabilir ama ameliyat moda akımı değil,bir tedavi yöntemidir” dedi. Op. Dr. Tufan Ergenç, sağlık açısından herhangi bir sorunu olmayan kilolu kişilerin, normal hayatlarında sıkıntı yaşamadığı sürece ameliyat olmalarının gereksiz olduğunu belirtti. Ergenç, Osmanlı dönemi resimlerine baktığımızda kadınların kilolu olduğunu görürüz. Çünkü o dönemde kilolu olmak modaydı. Günümüzde ise zayıf olmak moda. İnsanlar toplum baskısı yüzünden obezite ameliyatı olmak istiyor” diye konuştu. “Kilolu fakat sağlıklıysanız ameliyata gerek yok” Çoğu insanın toplumun dayatması yüzünden bedeninden memnun olmadığını ve bu durumun kişilerde mutsuzluğa sebep olduğunu ifade eden Op. Dr. Tufan Ergenç, şunları söyledi: “Eğer kilolu ama sağlıklıysanız, tetkikleriniz normalse, iyi bir çalışma hayatınız mevcutsa, hareket etmekte zorlanmanız yoksa zayıflamak zorunda değilsiniz. Yaşadığımız toplum kilolu kişilere farklı açıdan bakabilir ya da incitici hareketler yapabilir. Lakin bu ameliyat masasına yatmanız için yeterli bir sebep değil. Beslenme düzeni ve spor zayıflamak isteyen kişilerin öncelikli planı olmalıdır." “Kusurlarımızla yaşamayı öğrenmeliyiz” Op. Dr. Ergenç, ameliyatın moda olmaması gerektiğini dile getirerek şöyle konuştu: “Biz ülke olarak gündemde olan moda uygulamaları çok seviyoruz ama burada söz konusu olan moda değil ameliyat. Zayıflık bir moda olabilir ama ameliyat moda olmaz. Kilolu kişiler, yolda yürüdüğü sırada, kafede, dolmuşta insanların kendisine baktığını fark eder. Çünkü farklıdırlar. Kilolu olmak çok fazla önemsenmemelidir. Örneğin boyumuz kısa olabilir, parmaklarımız kısa olabilir ya da kepçe kulaklı olabiliriz ama bu kusurlarımızı sürekli gündeme getirerek mutsuz olmanın bir anlamı yok." “Beslenme ve egzersiz başvurulacak ilk yöntem olmalı” Obezite ameliyatının ciddi bir genel cerrahi operasyonu olduğunu belirten Dr. Ergenç, “Obezite ameliyatı hasta açısından meşakkatli bir ameliyattır. Düzgün şartlarda, düzgün aletlerle, doğru bilgiyle yapılması gerekir. Doktorun ve hastanın konuyla ilgili bilinçsiz bir hareketi hayati sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle kilo vermek isteyen kişiler, öncelikle doğru beslenmeyi ve doğru spor yapmayı öğrenmeli; ameliyat kararı alırken ise konusunda deneyimli doktor ve merkezleri tercih etmelidir” dedi.
kaynak: firma rehberi
Memura Emekliye Çifte Zam Müjdesi

Memura Emekliye Çifte Zam Müjdesi

Hem çalışanlara hem de emeklilere Ocak’ta çifte zam var. Çalışanların işverenlerin yapacağı zammın yanında asgari geçim indirimi artışından yararlanacak. SSK, Bağ-Kur ve memur emeklilerinin ise maaşları ile birlikte ek ödemeleri de yükselecek. Ocak'ta tüm maaşlar artıyor. Buna ilaveten çalışanlara ödenen asgari geçim indirimi ile emeklilere verilen ek ödemeler de yükseleceğinden, Ocak'ta çifte zam görülecek. SSK ve Bağ-Kur emeklileri, 2016'nın ikinci 6 aylık döneminde gerçekleşen enflasyon kadar zam alacak. Enflasyon tahminine göre, zam oranı yüzde 3.73 olacak. memur emeklilerine ise yüzde 3'lük toplu sözleşme zammı ve 2016'nın ikinci yarısındaki enflasyon yüzde 5'i aşarsa fark yansıtılacak. Tüm emeklilere, her ay maaşıyla birlikte 'vergi iadesi' denilen ek ödeme veriliyor. Ek ödeme, maaşın yüzde 4-5'i oranında oluyor. Ocak'ta zam olacağı için, emeklilerin maaşına ilave edilen ek ödeme de zamlanacak. Ocak'ta memurlara, yüzde 3'lük toplu sözleşme zammı ve 2016'nın ikinci 6 aylık döneminde gerçekleşen enflasyon yüzde 5'i aşarsa fark verilecek. Asgari ücret de Ocak'ta zamlanacak. Türk-İş'in teklifi kabul edilirse, net asgari ücret bin 300 liradan bin 600 liraya çıkacak. Özel sektör çalışanları ise işverenlerinin belirleyeceği zamdan yararlanacak. Araştırmalar, özel sektörde ortalama zammın yüzde 9 olacağını ortaya koyuyor. Çalışanlar, Ocak'ta maaş zammının yanı sıra, bir artıştan daha yararlanacak. Asgari ücret artacağı için, maaşlara eklenen asgari geçim indirimi de artacak. Bu yıl çalışanlara aylık 123 ile 210 lira arasında asgari geçim indirimi ödendi. Ocak'ta, yeni brüt asgari ücret üzerinden hesaplanacak asgari geçim indirimi uygulanacak. Ocak'ta asgari ücret artacağı için işsizlik maaşının taban ve tavanı da yükselecek. İşsizlik maaşı son 4 ayda alınan brüt ücretin ortalamasının yüzde 40'ı oluyor. Ancak brüt asgari ücretin yüzde 80'ini geçemiyor. Halen işsizlik maaşı damga vergisi düşüldükten sonra en düşük 653, en yüksek bin 307 lira seviyesinde. Bu rakamlar, Ocak'ta yeni asgari ücretle artacak. 

kaynak: firma rehberi
Kredilerdeki Faiz Düşmesi Konut Piyasasına Yaradı

Kredilerdeki Faiz Düşmesi Konut Piyasasına Yaradı

Kamu ve özel bankaların birbirlerinin ardı sıra uyguladıkları konut faiz oranlarındaki indirimlerden en çok inşaat ve konut sektörünün canlanmasını sağladı. Lakin bankaların konut kredisi rakamları inceleyecek olursak, bütün faiz oranları içinde konut kredilerinin ilk sırada olduğu net bir şekilde görülmektedir. Bankaların birbiri ardına yaptıkları faiz indirimleri en çok inşaat ve konut sektörünü canlandırdı. Buna karşın konut kredilerinde aylık yüzde 1’i dahi geçen oranlara inmeye başlarken bu indirimlerin sayesinde aylık yüzde 0,80’lere kadar faiz oranları geriledi. Toplumda ev almak isteyen vatandaşlar içinde rahat bir nefes almalarını sağlamış oldu. Bu yeni rakamlar, faiz indirimleri öncesinde konut kredisi yükünün altına girip girmeme konusunda çekinceli olan vatandaşlarında; söz konusu indirimler sonrasında konut kredisi kullanmaya yöneldiğini gösteriyor. 2016 yılı Haziran ayı sonu itibarı ile Türkiye genelinde kullandırılan toplam konut kredisi miktarı 151 milyar 500 milyon lira seviyesinde gerçekleşmişti. Eylül ayı sonunda ise bu rakam 154 milyar 500 milyon liraya düzeyine yükseldi. Yani 2016 yılının 3. çeyreğinde tam 3 milyar Türk Lirası tutarında yeni konut kredisi kullanıldı. 3. çeyrek sonu itibarı ile konut kredilerinin illere göre dağılımı incelendiğinde en fazla kredinin 52 milyar Türk Lirası ile İstanbul'da kullanıldığı ortaya çıkıyor. İstanbul toplam kullanımın 3’te birini tek başına sağlamış durumda. 19 milyar Türk Lirası ile Ankara ikinci sırayı alırken, 11 milyar 250 milyon lira ile İzmir ise 3. sırayı aldı. Ülkemizde 2016 temmuz - eylül dönemindeki konut satışı, 2015’in aynı dönemine kıyasla yüzde 1,3 arttı. Rakam; 302 bin seviyesine dayandı.
kaynak firma rehberi

4 Kasım 2016 Cuma

türkiye firma rehberi

türkiye firma rehberi