14 Ekim 2016 Cuma

PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLARA BAKIŞ: SINIFLANDIRMA MI, İŞLEVSELLİK Mİ?

 Psikoterapi, “Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.” sözüne uygun şekilde psikoterapistler tarafından benzer aletler kullanılarak farklı yaklaşımlarla yapılan bir müdahaledir, ruhsal bir ameliyattır. Bu ameliyat yapılırken danışmanlar belli sınıflandırmalardan yararlanabilirler. Bu sayede danışanın içinde bulunduğu durumu daha rahat anlayabilir ve buna uygun yol alabilirler. Mesela danışanın kişilik bozukluğu mu olduğu (hangi kişilik bozukluğu olduğu); sıkıntının depresyon, kaygı bozukluğu, bedensel belirti bozukluğu mu olduğu konularına göre yapılan ayrımlar danışanın rahatsızlığına terapistin nasıl yaklaşacağını belirlemesi için faydalı olabilir. Bu bir nevi etiketlemedir. Bakıldığında danışanın önündeki fren ve taşların kaldırılması için bu gerekmektedir. Bununla birlikte danışanın rahatsızlığına, hayatına yaptığı pozitif ve negatif etkisi açısından yani işlevsel açıdan da bakılabilir. Bu bakış açısına göre danışanın hayatına negatif etkisi olan durumlar, zamanında kişinin hayatını kolaylaştırmak ya da onu daha büyük bir beladan kurtarmak için kullandığı yollardır. Ruhumuza adeta ütü basılması gibi kazınmış işlevsiz yolaklardır, mühürlerdir. Mesela asansörde kapalı kalmış olan birinin bu olumsuz deneyimi nedeniyle artık her asansöre bindiğinde kaygılanması işlevsel değildir. Burada kişinin gereklilik ortadan kalktığı halde bu fonksiyonel olmayan tutumu hayatında devam ettirmesinin üzerinde durulması faydalı olabilir. Terapistler burada yapıyı fonksiyonel hale getirmeye çalışırlar. Bu anlamda yaşanılanlara kişiye özgü örüntüler açısından yani işlevsellik açısından bakılması terapide oldukça önemlidir, denebilir. Burada her insanın öznel bir hayatı olduğuna vurgu yapılmakta, etiketleme yapılmamaktadır.
       Psikoterapide biz terapistler için danışanlara yardım edebilme perspektifinde rahatsızlıklara isim vermenin faydalarını, her insanın biricikliğini düşünerek yaklaşmanın avantajları ile konsolide etmek, bütünleştirmek her zaman bir adım daha önde olmamızı sağlayacaktır diye düşünüyorum.  

PAYLAŞ

Yazar:

0 yorum: