Gündem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gündem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Mayıs 2017 Salı

Ucuz uçak bileti

Ucuz uçak bileti

Uygun uçak bileti almak, herkesin isteyeceği bir şey. Bir yerden bir yere en uygun fiyatla en hızlı şekilde gitmek gibi bir lüksten kimse yoksun olmak istemez. Lakin kimi vaziyetler vardır ki, bir yerden bir yere gideceğimiz tarih tam da belirli olmayabilir. Tarih 1 – 2 gün hem de belki 1 hafta kadar bir esneklik gerektirebilir. İşte böyle vaziyetlerde ise açık bilet uygulamalarından istifade etmek gerekir. Açık biletler her ne kadar ucuz biletler olmasa da, esnekliği ile yolcu tarihi tam da net olmayan kullanıcılar için oldukça ideal biletlerdir.
Açık Tarihli Bilet Nedir?
Genel olarak açık tarihli bilet yerine esnek tarihli bilet kullanılır. Açık tarihli veyahut esnek tarihli biletler, promosyon biletlerin aksine tarih ve saat ile ilgili bir genişlik sunan ve belirli bir ana kadar
 biletin tarih ve saatinin değişmesine olanak veren uygulamalardır. Ücret olarak çok daha ucuz uçak bileti olan promosyon biletlerin çok çok üstündedir. Ama en büyük avantajlarından biri çok az bir ceza ödeyerek ve ya hiçbir ceza ödemeden biletin iptal edilmesini sağlamaktır. İptal faktörün yanı sıra, açık bilet uygulaması sayesinde biletlerin tarih ve saati de istenildiğinde değiştirilebilmektedir. Açık bilet uygulamasının tam karşılığı aslında budur. Ne bileti iade ederken ne de tarih değiştirirken hiçbir sıkıntı yaşamazsınız. Şayet yolculuk yapacağınız tarih belirli değil ise bir tereddüt yaşamanıza gerek kalmaz. Genel olarak bakıldığında biletler arasındaki farklar firmalardan firmalara ve firmaların bilet sınıflarına göre (ekonomi, promosyon, esnek gibi) farklılıklar göstermektedir.
Hangi Firmalarda Ne Farklar Var?
Uçak bileti alırken ilk akla gelen firma olan Türk Hava Yolları için bakacak olursak, tabii olarak promosyon olan biletlerde her hangi bir indirim uygulanmazken, standart biletlerde ise vergiler hariç koltuk ücreti üzerinden %10’luk bir indirim uygulanır. Talebe olarak kabul edilme yaşı ise 13 – 25 arasıdır. Lefkoşa seferleri için ise bu yaş aralığı 23 – 28’dir. İndirimli uçak bileti satın alan kullanıcıların, indirim konusunda kağıtlarını hava yolu şirketine sunmaları gerekmektedir. Ayrı olarak promosyon başka bir deyişle indirimli biletlerde rastgele bir iade ve ya tarih farklığı de . İade olarak yalnızca ödenmiş olan vergiler geri verilir, koltuk bedelini firma geri vermez. Açık biletlerde ise uçuş saatine 12 saatlik bir müddet var ise rastgele bir ceza ödemeden bilet iptali yapılabilir. 12 saatten daha az bir müddet var ise %30’luk bir ceza uygulanır.  Tarih farklığında ise yeniden 12 saatlik bir müddet var ise rastgele bir ceza uygulaması olmaz. 12 saatten daha az bir müddet kalmış ise evvelki işlemlerden bir ceza alınmaz ancak şayet bir bilet ücreti farkı var ise bu fark yolcudan tahsis edilir ancak geri iade yapılmaz.

16 Aralık 2016 Cuma

Sahte Pirinç nasıl Anlaşılır?

Sahte Pirinç nasıl Anlaşılır?

Şuna bir açıklık getirelim; Pirincin içine plastik karıştırmak ve öylece satmak büyük sahtekarlık. Dünyanın her yerinde olduğu gibi, Türkiye'de de pirinç oldukça sevilen bir besin. Pilavını yapıyoruz, yetmiyor sütlaç yapıyoruz, dolma ya da sarmaları onsuz asla yapamıyoruz ve daha onlarca şey... Bizler bu kadar tüketirken, elbette üreticileri de karşımıza yeni yeni yöntemlerle çıkıp bizi aldatmaya çalışıyor. Artan pirinç pilavınızın dec lezzete dönüştüğü 6 tanım Çin'den Türkiye'ye, Avrupa'ya, ABD'ya kadar her yerde tüketilen bu enfes ve sağlıklı besin, iştahı kabaran üreticileri normal olarak belli başlı yollara sevk etmiş ve onlar da tüketiciyi aldatmak için yollar araştırmaya başlamış. Pirinci plastikle karıştırıp, hatta pirinç yerine bambaşka bir şey üretip satmayı uygun bulmuş olacaklar ki, buna girişenler var içlerinde. Tutmayın bizi pirinç üretim tesislerini tek tek basacağız! Bu buğdaygili öykünmek etmek için, patates nişastasını bileşik reçine benzer biçimde birçok farklı plastikle karışmasını sağlayarak deyim yerindeyse "düzmece" bir pirinç elde etmeyi bile başarmışlar. Bu ürünün tüketilmesiyle ilgili doktorlar fazlaca endişeli, ve ihtaryorlar tüm tüketicileri. Öyle ki, bu yöntemle üretilen pirinçten üç porsiyon tüketmeniz, küçük bir plastik poşeti yemenizle aynı şeymiş. Peki bunu iyi mi anlayabilir, düzmece pirinci nasıl ayırt edersiniz? İşte birkaç bayağı yöntem:
Su Testi
Pişmemiş bir yiyecek kaşığı pirinci, bir bardak soğuk suya koyun. Eğer pirincin tamamı suyun altına gömülürse, tamam. Bir mesele yok. Yok ama suyun yüzüne çıkarsa pirinç taneleri, burada bir sorun var demektir. Dikkatli olun.
Ateşle test
Biraz pirinci çakmak ya da kibritle yakmayı deneyin. Bu işlem sırasında eğer pirinç birden alev alırsa, bilin ki sahtedir.
Havan ve Tokmak Testi
Eğer bir tokmak ve havan yardımıyla birkaç pirinç tanesini ezdiğinizde bembeyaz bir toz haline geliyorsa problem yoktur. Ama eğer bir sarılık varsa bu tozda, bildiğiniz plastiktir o.
Küf Testi

Eğer pirinci iyi bir şekilde pişirdiğinizi biliyorsanız ve vaktiniz da varsa güzel bir gözlem daha var. Bunda da pirincin azca bir kısmını alıp hava geçirmez bir kabın içerisine koyuyorsunuz. Birkaç gün sonrasında kapağını açmış olduğunuzda küflenmemişse, düpedüz sahtedir bildiğiniz plastiktir, market torbasıdır o! Pirincin küflendiğini ihmal etmeyin.

15 Kasım 2016 Salı

Yemek Çeklerinde Kriz Kapıda

Yemek Çeklerinde Kriz Kapıda

Kısa adı TÜRES olan Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği Genel Başkanı Ramazan Bingöl, büyük bir pazara sahip olan 'yemek çekleri' sektöründe ciddi krizler yaşandığını belirterek düzenlemenin şart olduğunu söyledi. Ramazan Bingöl, yemek çeklerinde en büyük sorunun yemek çeki veren ana firmaların % 9-10'ları bulan oranda lokantalardan yüksek komisyon alması olduğunu açıkladı. “Yemek çeklerindeki yüksek komisyon, restoran ve lokantaların yanı sıra çeki kullanan dar gelirli çalışanları da olumsuz etkiliyor" şeklinde konuşan TÜRES Başkanı Bingöl, sektöre seslenerek “Komisyonu diğer ülkelerde olduğu gibi yüzde 2-3'lere kadar çekmelisiniz" dedi. Sorunun sadece yüksek komisyonla sınırlı olmadığının altını çizen Bingöl, kartların zaman zaman amacı dışında kullanıldığını, ödemelerin geç yapıldığını, POS cihazlarına uygulanan sigorta bedelleri ve bakımı için istenen ücretin de yüksek olduğunu söyledi. Komisyonu yüzde 2-3'lere kadar çekmelisiniz. Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği Genel Başkanı Ramazan Bingöl'ün konuyla ilgili açıklaması şöyle: Türkiye çapında boykot dâhil tüm seçenekler üzerinde çalıştıklarını da ifade eden Ramazan Bingöl, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'den konuya el atmasını istedi. "Alternatif yemek kartları için uğraşıyoruz" Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği Genel Başkanı Ramazan Bingöl açıklamasının devamında, küresel firmaların uyguladıkları yüksek komisyonlardan sektörü korumak için natif yemek kartları üzerinde çalışmaların da sürdüğünü açıkladı. “Yüksek komisyonlardan dolayı sadece İstanbul'da 15-20 bin İTO üyesi esnaf olumsuz etkilendi. Tüm ülkeyi düşündüğümü zaman zararın ne derece büyük olduğunu tahmin etmek zor değil" diyen TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl konuyla ilgili gelişmeleri sonraki günlerde kamuoyu ile paylaşacaklarını bildirdi. Türkiye'deki yemek çekleri; Ülkemizde yoğun kullanılan yemek çekleri şunlar: Sodexo, YCard, Multinet, Ticket Restaurant, Setcard, WinWin.
kaynak: firma rehberi
Obezite Ameliyatın Modası Olmaz

Obezite Ameliyatın Modası Olmaz

Obezite Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tufan Ergenç, obezite ameliyatlarının moda olmaması gerektiğini söyleyerek, “5 kilo fazlası olanlar dahi obezite ameliyatı olmak istiyor maalesef. Bu doğru bir düşünce tarzı değil. Zayıflamak toplum içinde moda olabilir fakat... Obezite Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tufan Ergenc yaptığı açıklamada, obezite ameliyatlarının moda olmaması gerektiğini söyleyerek, çok az bir kilo fazlası olanlar dahi obezite ameliyatı olmak istiyor ne yazık ki. Bu doğru bir yaklaşım değil. Zayıflamak belki toplumda moda olabilir ama ameliyat moda akımı değil,bir tedavi yöntemidir” dedi. Op. Dr. Tufan Ergenç, sağlık açısından herhangi bir sorunu olmayan kilolu kişilerin, normal hayatlarında sıkıntı yaşamadığı sürece ameliyat olmalarının gereksiz olduğunu belirtti. Ergenç, Osmanlı dönemi resimlerine baktığımızda kadınların kilolu olduğunu görürüz. Çünkü o dönemde kilolu olmak modaydı. Günümüzde ise zayıf olmak moda. İnsanlar toplum baskısı yüzünden obezite ameliyatı olmak istiyor” diye konuştu. “Kilolu fakat sağlıklıysanız ameliyata gerek yok” Çoğu insanın toplumun dayatması yüzünden bedeninden memnun olmadığını ve bu durumun kişilerde mutsuzluğa sebep olduğunu ifade eden Op. Dr. Tufan Ergenç, şunları söyledi: “Eğer kilolu ama sağlıklıysanız, tetkikleriniz normalse, iyi bir çalışma hayatınız mevcutsa, hareket etmekte zorlanmanız yoksa zayıflamak zorunda değilsiniz. Yaşadığımız toplum kilolu kişilere farklı açıdan bakabilir ya da incitici hareketler yapabilir. Lakin bu ameliyat masasına yatmanız için yeterli bir sebep değil. Beslenme düzeni ve spor zayıflamak isteyen kişilerin öncelikli planı olmalıdır." “Kusurlarımızla yaşamayı öğrenmeliyiz” Op. Dr. Ergenç, ameliyatın moda olmaması gerektiğini dile getirerek şöyle konuştu: “Biz ülke olarak gündemde olan moda uygulamaları çok seviyoruz ama burada söz konusu olan moda değil ameliyat. Zayıflık bir moda olabilir ama ameliyat moda olmaz. Kilolu kişiler, yolda yürüdüğü sırada, kafede, dolmuşta insanların kendisine baktığını fark eder. Çünkü farklıdırlar. Kilolu olmak çok fazla önemsenmemelidir. Örneğin boyumuz kısa olabilir, parmaklarımız kısa olabilir ya da kepçe kulaklı olabiliriz ama bu kusurlarımızı sürekli gündeme getirerek mutsuz olmanın bir anlamı yok." “Beslenme ve egzersiz başvurulacak ilk yöntem olmalı” Obezite ameliyatının ciddi bir genel cerrahi operasyonu olduğunu belirten Dr. Ergenç, “Obezite ameliyatı hasta açısından meşakkatli bir ameliyattır. Düzgün şartlarda, düzgün aletlerle, doğru bilgiyle yapılması gerekir. Doktorun ve hastanın konuyla ilgili bilinçsiz bir hareketi hayati sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle kilo vermek isteyen kişiler, öncelikle doğru beslenmeyi ve doğru spor yapmayı öğrenmeli; ameliyat kararı alırken ise konusunda deneyimli doktor ve merkezleri tercih etmelidir” dedi.
kaynak: firma rehberi
Memura Emekliye Çifte Zam Müjdesi

Memura Emekliye Çifte Zam Müjdesi

Hem çalışanlara hem de emeklilere Ocak’ta çifte zam var. Çalışanların işverenlerin yapacağı zammın yanında asgari geçim indirimi artışından yararlanacak. SSK, Bağ-Kur ve memur emeklilerinin ise maaşları ile birlikte ek ödemeleri de yükselecek. Ocak'ta tüm maaşlar artıyor. Buna ilaveten çalışanlara ödenen asgari geçim indirimi ile emeklilere verilen ek ödemeler de yükseleceğinden, Ocak'ta çifte zam görülecek. SSK ve Bağ-Kur emeklileri, 2016'nın ikinci 6 aylık döneminde gerçekleşen enflasyon kadar zam alacak. Enflasyon tahminine göre, zam oranı yüzde 3.73 olacak. memur emeklilerine ise yüzde 3'lük toplu sözleşme zammı ve 2016'nın ikinci yarısındaki enflasyon yüzde 5'i aşarsa fark yansıtılacak. Tüm emeklilere, her ay maaşıyla birlikte 'vergi iadesi' denilen ek ödeme veriliyor. Ek ödeme, maaşın yüzde 4-5'i oranında oluyor. Ocak'ta zam olacağı için, emeklilerin maaşına ilave edilen ek ödeme de zamlanacak. Ocak'ta memurlara, yüzde 3'lük toplu sözleşme zammı ve 2016'nın ikinci 6 aylık döneminde gerçekleşen enflasyon yüzde 5'i aşarsa fark verilecek. Asgari ücret de Ocak'ta zamlanacak. Türk-İş'in teklifi kabul edilirse, net asgari ücret bin 300 liradan bin 600 liraya çıkacak. Özel sektör çalışanları ise işverenlerinin belirleyeceği zamdan yararlanacak. Araştırmalar, özel sektörde ortalama zammın yüzde 9 olacağını ortaya koyuyor. Çalışanlar, Ocak'ta maaş zammının yanı sıra, bir artıştan daha yararlanacak. Asgari ücret artacağı için, maaşlara eklenen asgari geçim indirimi de artacak. Bu yıl çalışanlara aylık 123 ile 210 lira arasında asgari geçim indirimi ödendi. Ocak'ta, yeni brüt asgari ücret üzerinden hesaplanacak asgari geçim indirimi uygulanacak. Ocak'ta asgari ücret artacağı için işsizlik maaşının taban ve tavanı da yükselecek. İşsizlik maaşı son 4 ayda alınan brüt ücretin ortalamasının yüzde 40'ı oluyor. Ancak brüt asgari ücretin yüzde 80'ini geçemiyor. Halen işsizlik maaşı damga vergisi düşüldükten sonra en düşük 653, en yüksek bin 307 lira seviyesinde. Bu rakamlar, Ocak'ta yeni asgari ücretle artacak. 

kaynak: firma rehberi
Kredilerdeki Faiz Düşmesi Konut Piyasasına Yaradı

Kredilerdeki Faiz Düşmesi Konut Piyasasına Yaradı

Kamu ve özel bankaların birbirlerinin ardı sıra uyguladıkları konut faiz oranlarındaki indirimlerden en çok inşaat ve konut sektörünün canlanmasını sağladı. Lakin bankaların konut kredisi rakamları inceleyecek olursak, bütün faiz oranları içinde konut kredilerinin ilk sırada olduğu net bir şekilde görülmektedir. Bankaların birbiri ardına yaptıkları faiz indirimleri en çok inşaat ve konut sektörünü canlandırdı. Buna karşın konut kredilerinde aylık yüzde 1’i dahi geçen oranlara inmeye başlarken bu indirimlerin sayesinde aylık yüzde 0,80’lere kadar faiz oranları geriledi. Toplumda ev almak isteyen vatandaşlar içinde rahat bir nefes almalarını sağlamış oldu. Bu yeni rakamlar, faiz indirimleri öncesinde konut kredisi yükünün altına girip girmeme konusunda çekinceli olan vatandaşlarında; söz konusu indirimler sonrasında konut kredisi kullanmaya yöneldiğini gösteriyor. 2016 yılı Haziran ayı sonu itibarı ile Türkiye genelinde kullandırılan toplam konut kredisi miktarı 151 milyar 500 milyon lira seviyesinde gerçekleşmişti. Eylül ayı sonunda ise bu rakam 154 milyar 500 milyon liraya düzeyine yükseldi. Yani 2016 yılının 3. çeyreğinde tam 3 milyar Türk Lirası tutarında yeni konut kredisi kullanıldı. 3. çeyrek sonu itibarı ile konut kredilerinin illere göre dağılımı incelendiğinde en fazla kredinin 52 milyar Türk Lirası ile İstanbul'da kullanıldığı ortaya çıkıyor. İstanbul toplam kullanımın 3’te birini tek başına sağlamış durumda. 19 milyar Türk Lirası ile Ankara ikinci sırayı alırken, 11 milyar 250 milyon lira ile İzmir ise 3. sırayı aldı. Ülkemizde 2016 temmuz - eylül dönemindeki konut satışı, 2015’in aynı dönemine kıyasla yüzde 1,3 arttı. Rakam; 302 bin seviyesine dayandı.
kaynak firma rehberi

4 Ekim 2016 Salı

Eğitim STEM Modeline Geçiyor

Eğitim STEM Modeline Geçiyor

MEB, dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan ‘STEM’ eğitim modelini Türkiye’ye getirmek için detaylı bir STEM raporu hazırlandı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), başta ABD olmak üzere Almanya, Japonya, Çin gibi pek çok ülkede uygulanan ve sorgulayan, araştıran ve üreten nesiller yetiştirmeyi hedef alan “STEM” eğitim sisteminin Türkiye’de uygulanması için harekete geçti. Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün (YEĞİ- TEK) hazırladığı raporda, STEM modelinin anaokulundan üniversiteye kadar verilmesiyle sorgulayan, araştıran, üreten ve yeni buluşlar yapabilecek yeni bir neslin yetiştirilebileceğini belirtildi. STEM’ modelinin tüm dünya ülkeleri için bir zorunluluk haline geldiği belirtilen raporda, “Öğretmenlerin bu modeldeki rolü öğrencilerin fen, teknoloji, mühendislik ve matematik derslerinde teorik bilgileri vermek değil, öğrencileri üst düzey düşünme, ürün geliştirme, buluş ve inovasyon yapabilme seviyesine ulaştırmaktır. Bunu yaparken de öğrencinin hata yapmaktan korkmamasını sağlayacak ortamlar sağlanması önemlidir” denildi. STEM nedir; Mevcut eğitim sisteminden en önemli farkı, deneyerek öğrenme süreçleri. Örneğin fen bilimlerinde bir konu işlenirken sadece kitaptan okunarak geçilmiyor. Konu deney yapılarak öğrencilere öğretiliyor. Aynı konu içerisinde hem matematik hem teknolojik gelişmeler aynı anda işleniyor. Sisteme geçiş için neler yapılmalıdır:
* MEB, TÜBİTAK, üniversiteler ve TÜSİAD koordinesinde ortak bir uygulama planı geliştirilmeli.
* STEM konusunda uzman eğitimcilerin ve akademisyenlerin yer aldığı ve kâr amacı gütmeyen eğitim merkezleri kurulmalı.
* Öğretim programı temelli bir STEM eğitim öğretim programı oluşturulmalı.
* Ders içerikleri STEM eğitimine zaman kalacak biçimde azaltılmalı.
* Merkezi öğrenci seçme ve yerleştirme sınavlarının öğrencilerin bilgi sorgulama, araştırma yapan, ürün geliştiren ve yeni buluş yapmak gibi birçok üst düzey yetenek ve becerileri ön plana çıkaracak şekilde düzenlenmesi sağlanmalı.
* FATİH Projesi ile sağlanan akıllı etkileşimli tahtalar, tablet ve EBA olanakları STEM eğitimi için kullanılmalı.
Facebook Marketplace Açılıyor

Facebook Marketplace Açılıyor

Facebook her şeyi kendi merkezinde toplamaya başlayalı bir hayli oldu. Facebook bugün ikinci el alışveriş noktasını hizmete açacağını duyurdu. Facebook kullanıcıları çevrelerindeki aktif grupları ve arkadaşları kullanarak oluşturdukları küçük topluluklarla aktif ikinci el satış servisleri kullanıyorlar. Ancak bu küçük büyük facebook servisleri,  büyük ihtimalle Facebook bünyesi içinde açılacak bir ikinci el satış ilan altyapısı kadar etkili olamayacaktır. Bu nedenden dolayı da Facebook Avustralya, İngiltere gibi Avrupa ülkeleri, Yeni Zelanda ve ABD gibi nüyük ülkelerden başlayarak hemen küresel olarak yayacağını duyurduğu Facebook”un yeni satış servisi olan Marketplace (ya da Pazar Yeri) servisini basına duyurdu. Facebook bu lokasyonlarda potansiyel 450 milyondan fazla kullanıcının ikinci el ürün alıp satabilecek kullanıcı olduğunu hesaplamış. Bu yüzden de kendi ikinci el pazarını kuruyor olması çok da şaşırtıcı değil. Bu noktada küçük ve bireysel grupların zamanla yok olabileceği de bir gerçek. Ancak konunun farklı bir tarafı ise, aslında Facebook yeni bir hizmet de vermiyor. İkinci el eşya alım satımı yapan bir çok özel internet sitesi olduğunun da asla unutmamak gerek. Facebook”un yeni satı servisi olan Marketplace servisine genel olarak birbirlerine yakın bölgelerde yaşayan kullanıcılar katılacaklar. Ancak bu prosedür zamanla değişebilir. Facebook Marketplace zamanlandırılmış açık artırma yöntemiyle çalışacak. Ödemelerin karşılıklı peşin  ya da PayPal veya banka havalesi kullanarak tahsil edilebileceği alışverişlere, Facebook nakit veya başka bir platformda dahil olmayacak ve nakit ya da kredi aracılığı yapmayacak. 
KAYNAK: www.firmasepeti.com

24 Eylül 2016 Cumartesi

Neden Firma rehberi

Neden Firma rehberi

Artık internet kullanıcıların büyük bir çoğunluğu ya direk olarak, internet üzerinden alış veriş yapıyor veya önce firmayı web sitelerinden arıyor buluyor, en uygun ve cazip olanı tespit ediyor, sonra gidip istediği ürünü alıyor. Artık Çarşı- Pazar dolaşıp zaman harcamak ve ulaşım külfetinden kurtulmak için, internet web sitelerini veya Google, Yahoo gibi internet üzerinden arama motorları kaynaklarını kullanıyorlar. Kısacası, oturduğu yerden, internete firma rehberlerine kayıtlı firmalara anında direk ulaşıp, aradıklarını rahatca buluyorlar. Firmaların, şirketlerin ve ticari işletmelerin bir web sitesi altında katagorilendirilerek yayınlanmasına firma rehberi denir.
 Firma rehberleri, ürün ya da hizmet sunanlar ile müşteri ya da tüketicilerin daha kolay ve hızlı bir şekilde buluşmasını sağlıyor. Firma rehberleri ne işe yarar sorusuna gelirsek; Kullanıcılar için: Şehirlerinde, semtlerinde ve yakın çevrelerinde yiyecek, giyim, elektrik, hırdavat vb dükkan aramalarında kayıtlı olan firmalara rahatlıkla ulaşılabilir. İnsanların artık cadde cadde, dükkan dükkan, bütün sokak dolaşarak fiyat almaları, bunların kalite kıyaslaması yapmanın devri kapanalı çok oluyor. Ama herhangi bir arama motoruna aradığımız ürünü yazma devri de geçmek üzere. Günümüzde artık firma rehberleri ismini verdiğimiz internet siteleri var ve bu siteler arama motorunda ürün ya da hizmet aramaktan çok daha pratik bir fayda sağlıyorlar. Firma rehberi internet sitelerinde Google bazlı anahtar kelime veya hedef kelime çalışmaları ile hem firmanın ismini hem de semt ve sektör olarak çıkma şansları vardır. Firma rehberleri, anahtar kelime çalışmalarında firma ismi ve sektör semt olarak çalışmalar yapmaktadır.  
Firma rehberleri, ürün ya da hizmetlerini sunan firmaların iletişim bilgilerini içerdiğinden dolayı karşımızda görebileceğimiz istemediğimiz arama sonuçlarından bizi arındırmış oluyor. Önceden sadece firmanın telefonu, adresi ve web site adresini bulunduran firma rehberler de artık kendilerini her geçen gün geliştiriyorlar. Artık pek çoğunda demin saymış olduğumuz özelliklerin dışında, farklı bir linke tıklamadan ürün fotoğraflarını görebilme, bu ürünler hakkında yorum yapma ya da bilgi talep etme gibi birçok imkânı da bulundurmaktadır. Bu nedenle firma rehberi, hem üreticilerin hem de tüketicilerin işini kolaylaştıran ve çabuklaştıran bir hizmeti de kullanıcılara sunmuş olmaktadırlar. Firma rehberlerinde üreticiler firmalarını ve kendilerini tanıtma ve duyurma imkânı bulurken, tüketiciler de kendilerine bütçe ve kalite olarak en uygun firmayı veya üreticiyi kolaylıkla bulmasını, kalite ve fiyat kıyaslaması yapma gibi faydalar sağlamış oluyorlar. Firma rehberlerinin temel amaçlarından birisi de, iş arayan herhangi bir kişi, kendisine uygun ve yakınındaki firmaların bütün firma ve iletişim bilgilerine bu firma rehberi adresinden ulaşıp e-mail vasıtasıyla ilgili firmaya iş başvurusunda bulunabilir.

 Firma firma gezmeden, bir anda birden çok firmayı ziyaret edebilmenin tek yolu, internet üzerinden firma ürünlerine ulaşmakla mümkün oluyor. Ayrıca firma rehberine kayıt olmak firmanız için çok iyi bir prestij sağlar, diğer firmalar üzerinde kaliteli bir firma olduğunuz imajını bırakır. Sanal ortamda açmış olduğunuz bir sergi salonu veya şube olarak çalışır. İstediğini değişiklikleri vakti geçmeden değiştirebilme imkanı sunar. Firmanızla veya firmanıza ait bir ürününüzle ilgili bilgi almak isteyenlere, sitenizin web adresini söylediğinizde firmanızın ve müşteriniz için zamandan kazanmanızı sağlar. Firma rehberi diğer reklam yöntemlerine bakıldığında en geniş ve gelir seviyesi yüksek kitleye hitap edebileceğiniz tek reklam aracıdır.

1 Eylül 2016 Perşembe

ÖSYM”de Önemli KPSS açıklaması

ÖSYM”de Önemli KPSS açıklaması

2016 yılı Ekim ayı içinde yapılacak olan KPSS ortaöğretim / ön lisans sınavına girecek adaylar bu habere dikkat edin! ÖSYM tarafından flaş KPSS sınavı açıklaması geldi. ÖSYM tarafından yapılan açıklamada, 2016 KPSS ortaöğretim/ön lisans adaylarının, sınav merkezi değişiklik taleplerini bugünden itibaren 5 Eylül'e tarihine kadar ÖSYM'nin internet sitesi üzerinden yapabilecekleri duyurdu. Yapılan açıklama göre tüm detaylar. ÖSYM tarafından, 2016 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS ortaöğretim/ön lisans) adaylarının, sınav merkezi değişikliklerine ilişkin bilgilerini bugünden itibaren 5 Eylül Pazartesi gününe kadar ÖSYM'nin internet sitesi üzerinden yapabilecekleri bildirildi. ÖSYM'nin internet sitesinden, 2016 KPSS ortaöğretim/ön lisans adaylarına yönelik yapılan duyuruda, sınava başvuru işlemlerinin 9-24 Ağustos arasında gerçekleştirildiği hatırlatıldı. Duyuruda, sınav tarihlerindeki değişiklikten dolayı adayların, sınav merkezi değişikliklerini bugünden itibaren 5 Eylül 2016 Pazartesi gününe kadar sistem üzerinden yapabilecekleri kaydedildi. ÖSYM kurumunun internet sayfasında, 2016 Yılı içerisindeki Sınav Takvimi'nde yapılan güncellemelere de yer verildi. Buna göre, 22 Ekim'de yapılacağı duyurulan 2016-KPSS Ortaöğretim / Ön lisans (Ön Lisans Düzeyi), 16 Ekim'de, 23 Ekim'de yapılacağı duyurulan 2016-KPSS Ortaöğretim / Ön lisans (Ortaöğretim Düzeyi), 20 Kasım'da gerçekleştirilecek.
detaylar için tıklayınız