19 Ekim 2016 Çarşamba

ALÜMİNYUM DOĞRAMADA DOĞRU ADRES

ALÜMİNYUM DOĞRAMADA DOĞRU ADRES

Alüminyum doğrama nedir? Farklı uzunluktaki alüminyum profillerin çeşitli amaçlar için kesilerek işlenmesi işlemine Alüminyum doğrama adı verilir. Alüminyum doğrama ürünleri evlerde, ofislerde, iş yerlerinde çeşitli amaçlar doğrultusunda kullanılmaktadır. Alüminyumdan yapılan malzemeler yalıtımsız ve yalıtımlı olarak ikiye ayrılır. Alüminyum doğrama, diğer ürünlere göre daha sağlıklı ve dayanıklıdır. Alüminyum doğrama pencere, binanızın sıcaktan, soğuktan yalıtılmasında kullanılır. Alüminyum doğrama ürünleri her mevsime dayanıklı, konforlu ürünlerdir. Alüminyum doğrama pencere, pvc ürünleri gibi koku yapmaz. Alüminyum doğrama pencereler uzun ömürlüdür, PVC gibi kısa ömürlü değildir. Bu nedenle ekonomik olarak müşteri dostudur. Bir kere kurulduktan sonra yıllar boyu sorunsuz olarak kullanılır.  Alüminyum doğrama pencerelerin temizliği de kolaydır. Alüminyum doğrama ürünleri binanıza güzellik katar, şık durur ve evinizi güzelleştirir. Piyasada alüminyum doğrama işini yapan birçok alüminyum doğrama firmaları bulunmaktadır. Bu firmalarla evinize yapacağınız alüminyum doğrama ürünlerini uzun süre gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Alüminyum doğrama profilleri, alüminyumun çeşitli ebatlarda kesilmesi ile oluşur. Alüminyum doğrama ürünleri sadece pencereler için kullanılmadığı için, birçok farkı alüminyum doğrama profiline piyasada erişilebilir. Otomatik kapıdan, Jaluziye, Denizlikten, Küpeşteye, Sineklikten, Cam Balkona, çok çeşitli amaçlar için alüminyum doğrama profilleri hazırlanmaktadırAlüminyum Doğrama Sistemleri, Alüminyum'a bir ev ekosistemine çevre şartlarını göz önüne alarak entegre edilmesidir. Alüminyum doğrama sistemlerinin ısı yalıtımına uygun olması, ses yalıtımı yapabilmesi, gün ışığını engellememesi, Hava ve suyu geçirmemesi ve kullanıcı dostu olması gibi kriterleri karşılaması gerekir. Evlerde en çok kapılarda ve pencerelerde alüminyum doğrama sistemlerine rastlanılır. Alüminyum doğrama sistemleri, kullanılan binanın ihtiyaçlarına göre alüminyum doğrama firması tarafından özelleştirilebilir ürünlerdir. Alüminyum doğrama fiyatlarıkullanıcının ihtiyaçlarına ve firmaların fiyat politikalarına göre değişmektedir. Her ne kadar PVC sistemlere göre fiyatları yüksek görünse de, PVC sistemlerin kısa ömürlü olması, uzun vadede Alüminyum sistemlerin daha ekonomik olduğu gerçeğini ortaya koyar. Evinize, işyerinize Alüminyum doğrama ürünleri almak istiyorsanız, önceliklerinizi doğru belirlemeniz gerekmektedir.  Önceliklerinizi belirledikten sonra firmalardan projeniz için tavsiyeler alabilirsiniz. Alüminyum doğrama firmalarının size sunduğu seçenekleri değerlendirerek evinize ya da işyerinize uygun fiyata alüminyum doğrama ürünleri monte ettirebilirsiniz. Böylelikle binanıza sağlıklı uzun ömürlü bir yatırım yapmış olursunuz.

Bebeği olmayan çiftlere yeni umut

Bebeği olmayan çiftlere yeni umut

Japon bilim adamları, farenin kuyruğundaki kök hücrelerden laboratuvar ortamında yavru fareler elde etti. Buluş, tüp bebek tedavisinin geleceği açısından önem taşıyor. Japonya'daki Kyuşu Üniversitesi araştırmacıları tüp bebek uygulamaları ve genetik hastalıkların geleceği açısından umut vaat eden bir araştırmaya imza attı. Dünyaca ünlü bilim dergisi Nature'da yayımlanan araştırmada, yetişkin bir farenin kuyruğundan alınan deri hücrelerinden önce olgunlaşmamış kök hücre elde edildi.Daha sonra bu kök hücreleri yumurtaya dönüştüren bilim insanları, suni yumurtaları dölledi ve dişi farelerin rahmine yerleştirdi. Araştırmacılar, yumurtalardan doğan bebek farelerin, son derece sağlıklı olduğu ve üreyebildiği açıkladı. Üniversitesitenin Gelişimsel Kök Hücre Biyolojisi Bölümü'nden Prof. Dr. Katsuhiko Hayashi, "Çalışmalarımızı yapay yumurtaların kalitesi üzerinde yoğunlaştıracağız. Bu kalite kontrolü, yöntemin gelecekte insanlar üzerinde uygulanmasına katkıda bulunacak" dedi. Yöntemin, gelecek yıllarda bebek sahibi olamayan çiftler ve genetik hastalıkların tedavisi için yeni bir umut kaynağı olacağı da belirtildi.

Kaynak: www.firmasepeti.com

17 Ekim 2016 Pazartesi

OYUN TERAPİSİNİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

OYUN TERAPİSİNİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

   Oyun terapisine göre oyun, çocuğun kendini ifade etmesinde doğal bir araçtır. Kendini ifade etme konusunda çocuğa fırsat verilirse aynı yetişkinlerin terapi esnasında problemlerini konuşarak dışa vurması gibi çocuk da hissettiği duyguları ve sorunlarını oyun aracılığıyla ifade eder. Oyun terapisi, problemli çocukların bilinçdışı korkularını,  isteklerini öğrenmek ve davranış bozukluklarını giderebilmek için başvurulan tekniklerden biri olan oyun terapisi tekniği, alanda gerekli eğitimleri tamamlayan uzman profesyoneller tarafından uygulanabilir.

            Oyun terapisinde çocuk, oyun oynayabileceği bir odaya konulur. Bu oda içerisinde bir evde bulunabilecek her türlü eşya, oyuncak formunda yer almaktadır. Çocuktan bazen verilen bir plana göre bazen de özgürce oynaması istenir. Oynama süresince bir gözlemci çocuğu izler. Çocuk bu ortamda, dışa yansıtmadığı ya da bilinçdışı kaynaklı kızgınlıklarını, korkularını, üzüntülerini, beklentilerini oyuncaklar üzerinden anlatmakta ve yaşamaktadır. Oyun sürecinde gözlemci gerek oldukça çocuğa sorular sormakta, davranışları hakkında yorum yapmakta ve aydınlatıcı bilgiler vermektedir.

OYUN TERAPİSİNDEN YARAR SAĞLAYAN VAKALAR
• Evlat edinilmiş ya da koruyucu aileye verilmiş çocuklar,
• Sevilen bir yakının ölümü ya da hastalığı karşısında sıkıntı yaşayan çocuklar,
• Bir sebeple hastaneye yatırılmış çocuklar,
• Aile içi şiddet yaşayan çocuklar,
• Dikkat Eksikliği Bozukluğu tanısı almış çocuklar,
• Çok fazla kaza ya da hastalık geçirmiş çocuklar,
• Ailede yaşanan çatışma, boşanma veya ayrılıkla ilgili sorun yaşayan çocuklar,
• Duygusal, fiziksel ya da cinsel tacize uğramış çocuklar.

ÇOCUKLARDA OYUN TERAPİSİNE UYGUN PROBLEMLER
• Ayrılık anksiyetesi,
• Aşırı utangaçlık,
• Aşırı üzüntü, kızgınlık, çekingenlik ya da endişe,
• Kendini ya da başkalarını yaralama gibi saldırganca davranışlar,
• Düşük benlik saygısı,
• Öğrenme veya diğer okul problemleri,
• Takıntılı cinsel davranış,
• Ailede yaşanan değişikliklere alışma problemleri,
• Tıbbi bir sebeple bağlantılı olmayan baş ağrıları gibi fiziksel semptomlar.

OYUN TERAPİSİNİN ÇOCUĞA YARARLARI
• Çocuğun kendine güven duygusunu geliştirir,
• Duygularını ifade etmesini kolaylaştırır,
• Duygusal yeterliliğini arttırır,
• Hayatındaki travmatik olayların yarattığı kaygıyı azaltır,
• İnsanlar arası ilişkilerde sağlıklı bağlar yaratır ya da varolan bağları arttırır,
• Yerinde ve uygun davranmanın değerini artırır.


kaynak: http://www.makbuleuzuncinar.com
İNTERNETTEN ALIŞVERİŞİNDE DİKKAT EDİLECEKLER

İNTERNETTEN ALIŞVERİŞİNDE DİKKAT EDİLECEKLER

İnternetten alışveriş yaparken, hesap bilgilerinizi çaldırmamanız için bir takım önlemler almanız gerekiyor. Bu durumda, internetten alışveriş yaparken nelere dikkat edilmeli? İnternetten ürün almak veya internetten online alış-veriş, günümüzde birçoğumuzun tercih ettiği alışveriş yöntemleri arasında yer alıyor. Satın alınan ürün fiyatlarındaki ucuzluk seçenekleri ve güncel fiziki mağazaya göre daha fazla çeşitliliğin internette olması, bizleri internetten alışverişe yöneltiyor. Alışveriş siteleri güvenlik için birçok hamleler yapsa da burada asıl tedbirin kullanıcılar tarafından alınması gerekiyor. Peki, internetten alışveriş yaparken, hesap bilgilerini çaldırmamak için nelere dikkat etmek gerekiyor? Güvenilir bir cihaz kullanın. Tablet masaüstü pc veya akıllı telefonumuzdan online hesabınıza bağlanırken ilk olarak ve en temel ilke güvenilir bir cihaz kullanmaktır. Herhangi bir şüpheli etkinlik veya bir tuhaflık fark etme olasılığınız daha yüksek olacağı için kendi bilgisayarınızı, tabletinizi veya akıllı telefonunuzu kullanmanız çoğu zaman en iyi seçenektir. Mümkünse eger hesabınızı ve birikimlerinizi çok büyük tehlikeye sokabilecek ödünç veya halka açık cihazları kullanmaktan kaçının. Nereden bağlandığınıza dikkat edin. Mevcut tüm internet bağlantıları online bankacılık için veya ödemelerin yapılması için yeteri kadar güvenli değildir. En sık gittiğiniz kafeteryadaki ortak Wi-Fi ağı kullanan veya ortak kullanılan internet kafe gibi rastgele bir ağ, birikimlerinizi ya da fatura ödemelerinizi kontrol etmek için her zaman en iyi seçenek olmayabilir. Bu tür bir bağlantıyı kullanmak zorunda kalırsanız iletişimlerinizi şifreli ve dolayısıyla araya girmeye çalışanlar tarafından okunamayacak şekilde sürdürmek için sanal özel ağ (VPN) bağlantısını kullanın. Bilgisayarınızı en yüksek sürüme güncelleyin. İşletim sisteminizi ve yazılımınızı güncel tutun. Bu işlem, saldırganların aradığı ve tablet, pc ya da akıllı telefonumuza virüs bulaşmalarını sağlayan güvenlik açıklarını kapamaya yardımcı olur. Zaten günümüzde kullanılan çoğu program, otomatik güncellemeler sunup yamaları veya yeni sürümlerine ilişkin uyarı veriyor. Güvenilir ve güncel bir güvenlik çözümü kullanın. Telefon, pc veya tabletimizden Online bankacılık hesabımıza bağlanırken veya online bir ödeme yapmadan önce, çok katmanlı ve güncel bir güvenlik çözümlerini yükleyin. Bu tür çözümler, sizin kişisel bilgi ve verilerinizi kötü amaçlı hilelerden ve birçok türde kötü amaçlı yazılımlardan korura sağlar. Güvenlik yazılımlarında bulunan bazı uygulamaların da ekstra güvenlik sağlamaktadır. Örneğin; ESET Smart Security yazılımında yer alan ‘Bankacılık ve Ödeme Sistemleri Koruması’, ekstra bir tarayıcı kullanarak, doğru sayfanın açıldığını ve finansal işlemlerin güvenli ortamda yapıldığını doğruluyor. İki faktörlü kimlik doğrulama kullanın Bankanız online hesabınız için iki aşamalı veya faktörlü kimlik doğrulama sistemi(2FA) sunuyorsa bunu kullanın. Bu şekilde banka, bağlananın veya apple yada android işletim sistemli kişisel akıllı telefonunuz gibi yalnızca sizin sahip olduğunuz bir cihazı kullanarak işlem yapanın gerçekten siz olup olmadığını iki kez denetleyebilir. Böylece parolanız yanlış kişilerin eline geçse bile, ikinci doğrulama olmadan hiçbir işe yaramaz. Tuzaklara kanmayın. Siber suçlular önemli bilgilerinizi ele geçirmek için hemen her şeyi deneyecektir. Bankanızdan biri olduklarını iddia edecek, bir bildirim gönderecek veya aldığınız e-postaya eklenmiş bir bağlantı yoluyla parolanızı değiştirmenizi yada yenilemenizi isteyeceklerdir. Bankacılık sistemi kimlik bilgilerinizin değiştirmenizi veya bir bağlantıya tıklamanızı isteyen herhangi bir mesaj aldığınızda, gönderenin gerçekten bankanız olduğunu iki kez kontrol etmeyi unutmayın. En iyisi telefonla ulaşmak veya bizzat uğramaktır.
kaynak:http://firmasepeti.com/blog-detay/internetten-alisverisinde-dikkat-edilecekler-119.html
İŞTE DÜNYANIN EN HIZLI ARABALARI

İŞTE DÜNYANIN EN HIZLI ARABALARI

Araba sektöründe Türkiye’de çok fazla görme imkanımızın olmadığı çok iyi ve hızlı modeller yer alırken, McLaren’den Bugatti Veyron’a kadar pek çok farklı model, en hızlı olmak için kıyasıya yarışıyor. Otomotiv sektöründe son dönemlerde elektrikli araç akımı yaşanırken, bu alanda en hızlı arabaların da önümüzdeki yıllarda en hızlılar listesinde yer alması bekleniyor. Sizler için derlediğimiz dünyanın en hızlı arabaları listesinde tam bir hız canavarı olan birbirinden iddialı ve lüks modelleri inceleyebilirsiniz. Hennessey Venom GT: Saatte 435 km hıza ulaşabilen Hennessey Venom GT yakaladığı hızıyla ilk sırada yer alıyor. Hızın yanı sıra konforlu ve farklı tasarımı ile araç milyonlarca kişinin favorisi konumuna gelmiş bir durumda. Bugatti Veyron Super Sport: Yılların eskitemediği efsane isimlerinden olan Bugatti Veyron’un Super Sport versiyonu çok az bir fark ile ikinci sırada yer alıyor. Saatte 431 km hız yapabilen araç, sportik tasarım, hız ve spor tutkusunun ikisini bir araya getiriyor. Koenigsegg Agera R: dünyanın en hızlı arabası Listesinin üçüncü sırasında yer bulan ve Türkiye’de adı çok fazla duyulmamış Koenigsegg Agera 418 km hıza kadar çıkabiliyor. SSC Ultimate Aero: Özellikle tasarımı ve iç mekandaki farklılıkları ile adından bahsettiren araçta bununla birlikte performans özellikleride göz ardı edilmemiş. Aracın saatteki hızı 413 km. Saleen S7: 400 km’nin altında kalan araçlar arasındaki Saleen S7, hızın yanı sıra konforlu ve güvenli bir yol tutuşu ile dikkat çekiyor. Koenigsegg CCX: 394 km hızı ile hız tutkunlarının tercih ettiği bir araç modeli olan Koenigsegg CCX, hız ve konforun harmanlanmış hali. Mclaren F1: Efsane olarak görülse de listenin son sıralarında bile olsa yer almayı başaran McLaren F1 386 km hıza kadar çıkabiliyor. Aracın diğer donanımlarında ise klasik McLaren izlerini görmek mümkün. Zenvo ST1: 374 km hız rekoru ile dünyanın en hızlı otomobilleri listesini zorlayan modellerden birisi de Zenvo. ST1 modeli ile çok iyi bir çıkış yakalayan Zenvo otomobil modeli, bu konuda oldukça iddialı Pagani Huayra: 370 kmlik derecesiyle 9. sırada yer alan model, tercih edilebilecek dünyanın en hızlı otomobilleri modellerden bir diğeri. Noble M600 Gumpert Apollo: Araç ile 362 km’ye kadar çıkmak mümkün. Dünya hızlı araçlar listesinde son sırasında kendine yer alsa da 362 km gibi etkileyici bir performans sunan araç, oldukça iddialı.
kaynak: http://firmasepeti.com/blog-detay/iste-dunyanin-en-hizli-arabalari-118.html
YEMEK PİŞİRİRKEN YAPTIĞIMIZ HATALAR

YEMEK PİŞİRİRKEN YAPTIĞIMIZ HATALAR

Mutfakta çoğu zaman farkında olmadan yaptığımız ancak yapmamamız gereken basit ve önemli hatalar var. MSA Yönetici Eğitmen Şefi Cem Erol yemek yaparken yapılan hataların neler olduğunu ve doğrularını sıraladı. Yeşillikleri önce su sonra sirkeyle yıkayın. Yeşil yapraklı sebzeler ilk olarak temiz suda ardından sirkeli suda beklemeli. Pişirilmeden önce iyice kurutulmalı.  Patlıcan, kök kereviz gibi sebzeler kesildiği zaman hızla kararmaya başlar, bu yüzden bekletilmemelidir. Yemeğe baharatları pişmeye yakın ekleyin. Toz olmayan aromatik baharatları uzun süre pişirilecek yemeklerde baştan eklemek tat değişimine neden olabilir, pişmenin bitimine son 1 saat kala eklenirlerse daha yoğun aromalar elde edilir. Ama kısa süreli pişirme yapılıyorsa en baştan eklenebilir. Donmuş eti bir gece +4 derece’de bekletin. Salçayı soğandan sonra kavrun. Salçayı mutlaka kavurun. Ama soğan, sarımsak kullanılan yemeklerde soğanlar kavrulduktan sonra salçanın eklenmesi ve kavrulması gerekir. Salça her yemeğe konulabilir, tamamen isteğe bağlıdır. Fasulyeye tuzunu ilk başta ıslatırken koyun. Ayrıca kuru fasulyelerin pişirilmeden önceki 4-6 saat boyunca tuzlu su ile ıslatılması fasülyenin pişme hızını yaklaşık yüzde 25 oranında hızlandırır ve fasulyeyi yumuşatır. Saf suda, biraz tuz ile lezzetlendirilerek 80 derece ’nin altında, hafif tıkırdatarak yavaş yavaş pişirmek gerek. Yeşil Mercimeği saf suda pişirin. Aynı zamanda yeşil mercimeğide, aynı fasulye gibi saf tuzla lezzetlendirilmiş suya basılmalıdır. Sonrasında süzdürülmeli, tane tane kalması ve parçalanmaması için kuru fasulyede olduğu gibi suda 85-90 derece  civarında pişirilmelidir. Yine Karnıbaharı buzla şoklayın. Karnabaharı, tüm çiçeklerini eşit   kesmek, hepsinin aynı oranda aynı kıvamda pişmesini sağlar. Karnabaharları, otuz dakika boyunca, 60 derecelik suda ön pişirme yapıp, sonrasında buzlu suda şoklayarak soğuttuğunuzda pişen bir sebze veya türlü yemeğine ilave ettiğinizde bütünlükleri parçalanmaz. Kızartma yaparken kapağı kapatmayın. Kızartması yapılan gıdaların içinden çıkan buhar, kızartma sırasında kapak kapalı olduğundan dolayı, sıvıya tekrar dönüşüp yağın içine karışırsa tehlike yaratabilir. Kızartma sırasında her 3-4 dakikada bir delikli kevgir yardımıyla on-on beş saniyeliğine gıdalar dışarı alınıp tekrar sallanmalı. Kızaran gıdalar, hava ile temas eder ve yüzeyinde ikinci bir kuruma gerçekleşir. Yağa batırılan gıdaların dış yüzeyindeki çıtır doku daha kalıcı olur. Sütlü tatlıya şekeri baştan ilave edin. Süt taze veya günlük olmalı. Sütün dibinin yanmaması için, kullanılacak  şekerin belli bir kısmının bu yarısı kadarı baştan ilave edilmesi gerekir. Bu şekilde sıvının dip kısmına çöken şeker, ısı kaynağı ile süt arasında bir bariyer oluşturacak ve sütün yanmasını engelleyecektir. Makarnaya soğuk su dökmeyin. Makarna haşlandıktan sonra üzerine soğuk su dökmek yerine bir -iki saat öncesinde buzlukta soğutulmuş tepsiye makarnayı ince bir şekilde yayın. Makarna Soğurken, birbirlerine yapışmaması için de hafif yağ dökerek karıştırılmalı veya direk sosuyla karıştırması iyi olacaktır. Soğanı yemeklerde yemek ilk aşamasında kavurun, salatalarda dilimleyin. Sıcak ve sulu tencere yemeklerinde soğan, önceden kavrulmalıdır. Kavrulan soğan, içinde bulunan şekerin aromalarını salgılamasını sağlar. Sıvı kaybeder ve dolayısıyla aroması daha konsantre olur, güçlenir.  Soğanı salatalarda ise, ince dilimleyin. Demlenene kadar karıştırmayın. Pilavı yaparken, pirinçlerin tane tane olması pilavın lapa gibi olmaması için nişastası gidenceye kadar soğuk su ile yıkayın. Ardından pirinçleri renk aldırmadan kavurun. Bu aşamada bir tutam tuz ilave edilmesi faydalıdır. Kullanılan pirinç hacminin 1.5-2 katı kadar sıcak su eklenmelidir.  Sıcak su eklendikten sonra altı kısık olacak şekilde ve kapağı kapalı olarak tüm suyu çekene kadar pişirin. Kapağı çok sık açmayın. Demlendikten sonra karıştırın.  
kaynak:http://firmasepeti.com/blog-detay/yemek-pisirirken-yaptigimiz-hatalar-117.html
Western Digital Yeni SSD

Western Digital Yeni SSD

Western Digital firması tarafından, bilgisayar sistemleri ve yükseltmeleri için tasarlanan ilk WD markalı SATA disk arayüzü özelliğine sahip tüketici SSD diskleri olan WD Blue modeli ve WD Gren modelini duyurdu. Bilgisayar performansını artırmak, bir bilgisayar toplamayı düşünenler ya da var olan bilgisayarının ömrünü uzatmak isteyenler için kesin bir çözüm sunan WD, dijital depolama konusunda SSD diskler ile mükemmel bir sonuç yaratıyor. WD Blue ve WD Green SSD diskler, SATA veri yolunda elde edilebilecek maksimum veri ve aktarım hızları sağlıyor. Kendi sınıfındaki diskler arasında en uzun ortalama arızasız çalışma süresine (MTTF) sahip olan WD SSD diskler, WD Uygunluk testi açısından bu onayı da taşıyor ve bu sayede sistem performansını artırmaya yardımcı olmasının yanında, programların yanıt verme hızlarını da en üst seviyeye taşıyor. HDD’lere kıyasla sessiz ve ısınma sorununa yol açmayan bir çalışma sunan WD SSD diskler, daha az güç ve ısı kullanarak işlem yapma yeteneğine sahip. 1,75 Milyon saat MTTF sunan WD SSD diskler, kullanıcılar için performans ve kapasite takibi için WD SS Dashboard yazılımını ücretsiz indirme imkanı veriyor. Dayanıklılık, anında yanıt verme, düşük güç tüketimi, ultra ince tasarım, mobil form faktörü gibi avantajlar sunan WD SSD diskler, yüksek performans arayanlar için benzersiz bir natif yaratıyor. WD Blue SSD daha fazla performans arayan müşterilere hitap ediyor. Çoklu görev için optimize edilmiş olan Blue SSD, sistem yavaşlaması yaşanmadan aynı anda kaynak bakımından ağır uygulamaları çalıştırabilme becerisine sahip. Dizüstü ve masaüstü PC için kullanılabilir olan WD Blue SSD diskler, 250GB, 500GB ve 1TB kapasiteyle birlikte, 2,5inç/7mm kutu ve M.2 2280 form faktörü ile kullanıcılara sunuluyor. 100TBW (250GB), 200TBW (500GB) ve 400TBW (1TB) dayanıklılık süreleriyle birlikte 250GB disk için 540MB/s ve 500MB/s; 500GB ve 1TB disk için 545MB/s ve 525MB/s sıralı okuma ve yazma hızı sunuyor. WD Blue SSD başlangıç olarak 89$+KDV olarak önerilen parekende satış fiyatıyla piyasaya sunuluyor. WD Blue SSD Türkiye’deki teknoloji mağazaları, online mağazalardan ve diğer distribütörler gibi WD anlaşmalı bütün satış noktalarında ve yetkili satış noktalarında bulunabiliyor. WD Green SSD, uygun fiyatlı performans arayan müşteriler ve ilk defa SSD kullanacak olanlar için çok mükemmel bir opsiyon sağlıyor. 2,5inç/7mm”lik bir tasarımı olan ve 120GB ile 240GB kapasite seçeneği ile sunulan WD Green SSD, M.2 2280 form faktörü ile kullanıcılara sunuluyor. WD Green SSD diskler ultra düşük güç tüketimi sağlıyor. Böylece batarya şarj işlemleri arasında bilgisayar için uzun süre kullanılabilmesine imkan tanıyor. WD Green SSD, 540MB/s ve 405MB/s sıralı okuma ve yazma hızı ve 120GB disk için 40TBW; 240GB disk için 80TBW dayanıklılığı ile öne çıkıyor. WD Green SSD diskler, önemli satış bölgeleri ve müşteriler için 2016 son aylarında satışa çıkacak. WD, hem Blue SSD hem de Green SSD için 3 yıllık sınırlı garanti sunuyor.
kaynak:http://firmasepeti.com/s-haber-detay/western-digital-yeni-ssd-111.html
Otomotiv Sektöründen Büyük Ortaklık

Otomotiv Sektöründen Büyük Ortaklık

Dünyandaki Japon otomobil üreticisi olan Toyota ve Suzuki firmaları, çevre, güvenlik ve bilgi teknolojileri konularında 2 büyük firma olarak beraber hareket etmek için ortaklık konusunu 2 firmanın gündemlerine aldıklarını duyurdu. Toyota ve Suzuki' firmaları tarafından yapılan ortak basın açıklamasında, dünyadaki küresel otomotiv sektöründeki baş döndürücü hızlı değişimlere ayak uydurabilmesi için sanayide daha geniş iş birliğine ihtiyaç olduğu ifade edilerek, otomotiv endüstrisinin, sadece konvansiyonel otomobil Ar-Ge'si yapmakla kalmadığı, bununla birlikte çevresel konular, güvenlik ve bilgi teknolojileri konularının da dahil olduğu gelişmiş ve ileri teknolojiye yönelik Ar-Ge çalışmalarını da ortak olarak devam ettirileceğini belirtildi. Şirketlerin de altyapı geliştirme çalışmalarında 2 firmanın birlikte hareket etmeleri için ve yeni birçok endüstriyel standartlar belirlemelerinin giderek daha fazla önem taşıdığı kaydedilen açıklamada, Toyota ve Suzuki'nin, bağımsız olarak çalışmaya ve rekabete ortamına devam edeceği açıkladılar. Otomotiv devi "Toyota ve Suzuki firmaları, ilerideki fırsatlar için iş birliği konusunu değerlendirecek". Açıklamada, Toyota ve Suzuki'nin, aynı zamanda ilerideki fırsatlar için iş birliği konusunu değerlendireceği ve endüstri çalışmalarıyla da ilgili diğer şirketlerle de birçok noktada iş ortaklığı yapmaya devam edeceği, standartlaştırma ve endüstri çalışmaları konularıyla ilgili olarak diğer şirketlerle de birçok konuda iş ortaklığı fikirlerine de açık olduklarını belirtildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Toyota Başkanı Akio Toyota, otomobil endüstrisinin çevresel koşullarla birlikte büyük bir değişim ve dönüşüm içinde olduğunu açıklayarak, bu "Başarıyı daha ileri seviyelere sürdürmek için gerekli değişimlere olumlu yanıt vermemiz gerekiyor. Sizinle aynı tutkuyu ve hedefi paylaşan partnerleriniz olması çok önemli bir konu. Otomotiv sektörü endüstrisi hızla gelişirken çok daha iyi otomobiller yapmamıza katkı sağlayacak yeni oluşabilecek iş ortaklık fırsatlarına daima kapımızın açık olduğumuzu söylemek isteriz." ifadelerini kullandı. Suzuki Başkanı Osamu Suzuki de Toyota'nın dünyada endüstriye liderlik eden ve ar-ge çalışmalarıyla ileri teknoloji konusunda daha aktif olarak çalıştığını vurgulayarak, Suzuki'nin iş ortaklığı konusunda Toyota ile görüşmelere başlamasının çok sevindirici bir gelişme olduğunu kaydetti. Ayrıca Suzuki, "İlk kez bu ihtimal üzerinde Toyota'nın Onursal Başkanı Shoichiro Toyoda ile daha önceden konuşmuştuk ve Başkan Akio Toyoda'nın da ilgi göstermesine çok minnettarım. Suzuki'nin geleceği konusunda olumlu görüşmeler yapmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
kaynak:http://firmasepeti.com/s-haber-detay/otomotiv-sektorunden-buyuk-ortaklik-112.html
Xiaominin bükülebilir ekranlı telefonu görüntülendi

Xiaominin bükülebilir ekranlı telefonu görüntülendi

Çinli üretici Xiaomi'nin bükülebilir ekran teknolojisine sahip prototipi çalışır şekilde görüntülendi. Firmanın ürettiği bu telefon, ekran teknolojisine yeni bir boyut kazandıracak gibi görünüyor. Günümüz kullanılan akıllı telefon teknolojileri ekran anlamın büyük gelişme göstermekte. Çözünürlük ve dayanıklılık konusunda çeşitli ekranlar kullanan teknoloji devlerinin çoğu, her geçen gün kullanıcılarını şaşırtmaya devam ediyor. Son zamanlarda tüm teknoloji takipçilerinin yakından takip ettiği bükülebilir ekran teknolojisi, akıllı telefon üreticilerinin ilgi odağı haline gelmeye başladı. Durum bundan ibaret olunca bu ekran teknolojisi akıllı telefon kullanıcılarının fazlaca ilgisini çekmeye başladı. Bildiğiniz gibi bükülebilir ekran teknolojisini daha önce LG'nin G Flex serisinde görmüştük. Yalnız şunu belirtmek gerekir ki Xiaomi bükülebilir cam ekran konusunda epey bir fark yaratmış durumda görünüyor. Bu durum şöyle ki sızan görüntüler doğrultusunda Çinli üretici firma bükülebilir teknolojiye sahip telefon prototipi çalışırken görüntülendi. Xiaomi'nin bu akıllı telefonu 13 inçlik bir ekrana sahip lakin katlandığında 5 inçlik standart telefon boyutlarına geliyor. Bu özelliklere sahip ekran teknolojisinin ortaya çıkması, ekran boyutu sorununu ortadan kaldıracak gibi görünüyor.
kaynak: http://firmasepeti.com/s-haber-detay/xiaominin-bukulebilir-ekranli-telefonu-goruntulendi-113.html

14 Ekim 2016 Cuma

PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLARA BAKIŞ: SINIFLANDIRMA MI, İŞLEVSELLİK Mİ?

PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLARA BAKIŞ: SINIFLANDIRMA MI, İŞLEVSELLİK Mİ?

 Psikoterapi, “Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.” sözüne uygun şekilde psikoterapistler tarafından benzer aletler kullanılarak farklı yaklaşımlarla yapılan bir müdahaledir, ruhsal bir ameliyattır. Bu ameliyat yapılırken danışmanlar belli sınıflandırmalardan yararlanabilirler. Bu sayede danışanın içinde bulunduğu durumu daha rahat anlayabilir ve buna uygun yol alabilirler. Mesela danışanın kişilik bozukluğu mu olduğu (hangi kişilik bozukluğu olduğu); sıkıntının depresyon, kaygı bozukluğu, bedensel belirti bozukluğu mu olduğu konularına göre yapılan ayrımlar danışanın rahatsızlığına terapistin nasıl yaklaşacağını belirlemesi için faydalı olabilir. Bu bir nevi etiketlemedir. Bakıldığında danışanın önündeki fren ve taşların kaldırılması için bu gerekmektedir. Bununla birlikte danışanın rahatsızlığına, hayatına yaptığı pozitif ve negatif etkisi açısından yani işlevsel açıdan da bakılabilir. Bu bakış açısına göre danışanın hayatına negatif etkisi olan durumlar, zamanında kişinin hayatını kolaylaştırmak ya da onu daha büyük bir beladan kurtarmak için kullandığı yollardır. Ruhumuza adeta ütü basılması gibi kazınmış işlevsiz yolaklardır, mühürlerdir. Mesela asansörde kapalı kalmış olan birinin bu olumsuz deneyimi nedeniyle artık her asansöre bindiğinde kaygılanması işlevsel değildir. Burada kişinin gereklilik ortadan kalktığı halde bu fonksiyonel olmayan tutumu hayatında devam ettirmesinin üzerinde durulması faydalı olabilir. Terapistler burada yapıyı fonksiyonel hale getirmeye çalışırlar. Bu anlamda yaşanılanlara kişiye özgü örüntüler açısından yani işlevsellik açısından bakılması terapide oldukça önemlidir, denebilir. Burada her insanın öznel bir hayatı olduğuna vurgu yapılmakta, etiketleme yapılmamaktadır.
       Psikoterapide biz terapistler için danışanlara yardım edebilme perspektifinde rahatsızlıklara isim vermenin faydalarını, her insanın biricikliğini düşünerek yaklaşmanın avantajları ile konsolide etmek, bütünleştirmek her zaman bir adım daha önde olmamızı sağlayacaktır diye düşünüyorum.