Çocuklar oyun oynarken sadece eğlenmez; aynı zamanda yeni şeyler öğrenir, oyun ve oyuncaklar üzerinden hayata dair birçok şey keşfeder. Anne babalara, çocuğu geliştirecek işlev ve çeşitliliğe sahip oyuncaklar almalarını tavsiye eden Psikolog Makbule Uzun Çınar, “Çocuk, kendisi ile oyuncağının dünyasına bir herhangi bir ebeveyni de almak istiyorsa, ona eşlik edip oyun oynayın ve onu asla reddetmeyin. Reddetmek ya da ertelemek çocuğun durumu kişiselleştirmesine sebep olur” diyor. Psikolog Çınar, oyun oynamanın çocuklar üzerindeki önemli derecede iyileştirici etkisinden ve oyunun çocuk üzerindeki terapisinin öneminden bahsediyor.
Oyun çağını hayal ettiğini uygulayarak geçirme şansı yakalayan çocukların hayatlarında daha az kaygılı bireyler olduğunu belirten Psikolog Makbule Uzun Çınar, oyunun, çocuğun beyin fonksiyonlarını geliştiren, algı gücünü artıran, gerçeklikle hayal dünyası arasında köprü kurabilmesini sağlayan bir ‘araç’ olduğunu ifade ediyor. Oyun ortamının mutlaka özel olarak ayrılmış bir oyun odası olması gerekmediğini vurgulayan Psikolog Makbule Uzun Çınar, oyun için gerekli eşyaların yer aldığı herhangi bir alanın bile oyun odası olarak kullanılabileceğini söylüyor. Bunların yanı sıra, çocukluğunda anne-babanın koyduğu kurallar içerisinde hareket edebilen ve bu oyun oynamayı bir olması gereken bir ‘gereksinim’ olarak nitelendirmeyen kişi, oyun oynarken edinebileceği öğretileri ve sosyalleşmeyi ileri ki yaşlarda, kişinin hayatının diğer basamaklarında bir yoksunluk veya eksiklik olarak hissedebiliyor.
Oyun terapisinin çocuklar psikolojisi üzerindeki olumlu etkilerine de değinen Psikolog Makbule Uzun Çınar, bu terapilerin uygulanabileceği alanlardan bazılarını ‘özgüven sorunları’, ‘travma sonrası stres bozukluğu’, ‘istismarlar’, ‘yalan söyleme’ ve ‘duygu durum düzenlemesi’ olarak açıklıyor. Oyun terapilerinin çocuklar üzerindeki iyileştirici gücünü vurgulayan Psikolog Makbule Uzun Çınar, böylece çocukla terapist arasında bir köprü oluşturulabileceğini açıklayan Psikolog Çınar: “uygulananOyun terapisi yöntemiyle, çocukta mevcut bulunan kendini geriye çekme ve içe kapanma öyküsünün üzerine gidilebilir. Fakat bazen çocuk, terapiste emretmeye, kötü söz kullanmaya, direktifleri dinlemek istemediği için de sözel ya da fiziksel şiddete başvurma ihtimalinden dolayı oyun esnasında terapist tarafından sınırlar konulmalıdır. Örneğin çocuk, oyuncaklarıyla oynadıktan sonra kaldırması, herhangi bir eşyaya zarar verdiği durumlar da ebeveynini durumdan bilgilendirmesi ve arkadaşlarıyla oyun oynarken onları incitmemesi gibi olması zorunlu bazı temel şartları ve kuralları kabul etmeli gerekmektedir”.
Oyunun gücünü ortaya koymak adına terapileri bir oyun odasında gerçekleştirmek, her çocuğun standartlarını karşılayabileceği oyuncak skalasından faydalanmak ve çocuğu kendi dünyasında gözlemlemek terapistin yoğun bir şekilde sonuç görmesini sağlar. Uyaranların olduğu bir ortamda çocukla bir bütünlük kurabilmek, hem terapist hem de çocuk için zor olsa da telapatik ilişkinin oyun yoluyla kurulması genellikle çocuğu rahatlatan bir etmen olarak göze çarpıyor.
Oyunun iyileştirici gücünün çocuğu büyütmekten çok yetiştirmeye yönelik olunduğunun inkar edilemez bir gerçek olduğunu söyleyen Psikolog Makbule Uzun Çınar, “Çocuk, oyun oynadığı kişiyle arasında ortak bir çekim alanı olduğunu düşünmeye başlar. Çocuk zevk aldığı bir ortamı terk etmek istemediği gibi, oyun oynadığı kişiyle tekrardan aynı oyunu oynayabileceğini bilmek de çocuğu çok iyi rahatlatabilir. Bundan dolayı çocukların oyun terapilerinde çocuk daha istekli görülebilir, oyunu dizayn ederken de yaratıcılığı ortaya çıkar” diyor. Psikolog Makbule Uzun Çınar, nasıl oyun oynandığını bilmeyen, deneyim edilebilmek istemeyen bir çocuğun arkadaşları tarafından reddedilmek ve bu oyun ortamlarından ailesi tarafından müsait yer ya da zaman ayrılmadığı için uzak durabileceğini de söylüyor.
KAYNAK: http://firmasepeti.com/haber-detay/cocugunuzu-oyun-oynamaya-tesvik-edin-69.html