And Dağları’nın tahılı kinoa Anadolu iklimine uygun alternatif bir ürün.
Dört yıldır ithal edilip lüks restoran mönülerinde yer alıyor. Girişimci bir
çiftçi Adana’da üretmeye başladı. Tarlada kilosu 10 TL. Dekarda 5 bin TL kazanç
bırakıyor. Son yıllarda ABD başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde trend olan
kinoa (quinoa) bitkisi Türkiye’de yeni yeni tanınmaya başladı. Anavatanı
oldukça soğuk ve yüksek platolara sahip Güney Amerika’nın batı kıyısındaki And
Dağları bölgesi olan kinoa, ağırlıklı olarak Kolombiya, Arjantin, Peru,
Bolivya, Şili ve Ekvador’da kinoa yetiştiriciliği yapılıyor. Kinoanm
ilk olarak 5 bin yıl kadar önce İnkalar tarafından tarımsal besin ürünü olarak
yetiştirildiği tahmin ediliyor.
Buğday ile
pirince alternatif bir besin kaynağı olarak öne çıkan kinoa, zengin protein
değerlerine sahip. ABD’de “NASA yemeği” olarak da ün yapan ürün son birkaç
yıldır dünyanın da gündeminde. Uluslararası Tarım Örgütü (FAO) iklimi müsait
bölgelerde çiftçilerin bu ürüne yönelmelerini tavsiye ederken, Birleşmiş
Milletler (BM) geçen yılı “Dünya Kinoa Yılı” ilan etti. Biz de bu önemli bitki
nin Türkiye’de şansı olup olmadığını araştırdık. Sonuçlar gelecekte Türkiye’nin
yepyeni bir endüstriyel ürünle tanışacağını gösteriyor. Bu arada dünyanın en
ünlü doktoru Prof. Mehmet Öz sağlıklı beslenme önerilerinde Kinoa’yı mutlaka
öneriyor. Tüketilmesini tavsiye ediyor.
Kinoanın
Türkiye’ye ilk ithalatı dört yıl önce yapılmış. Ambalajlı ürün olarak market
raflarında da yerini almaya başladı. Ayrica markalı restoran zincirleri ile beş
yıldızlı otellerin dünya mutfaklarında kinoalı ve kinoa tohumu yemekler
hazırlanıyor. Yüksek miktarda protein ve temel aminoasitlerin (protein
yapıtaşı) tamamını içeren tek bitkisel gıda olan kinoanm baskın bir tadı
olmadığı için birçok farklı tatlı ve tuzlu yemek yapımına uygunluk gösteriyor.
Pişirilmesi oldukça kolay ve pek çok farklı şekilde tüketilebiliyor. Amerika’da
un formu bisküvi ve kek karışımlarında kullanılıyor. Kısacası buğdayın
kullanıldığı bir çok alan kinoa için de uygun. Ürünü en çok protein yapısı
nedeniyle vejetaryenler ve sağlıklı beslenmeye dikkat edenler tercih ediyor.
Kinoadan hektar başına 3-4 ton ürün elde ediliyor. Tohumları
beyaz, sarı, kırmızı, mor, kahverengi ya da siyah olabilen kinoa, kuraklık ve
soğuk gibi zorlu çevre koşullarına kolaylıkla uyum sağlamasıyla tanınıyor. Son
yıllarda uluslararası pazarda ürünün fiyatı kilogram başına 1.5 dolara ulaşmış
durumda. Türkiye’de ise henüz yeni olduğu için tarlada 10 TL’den satmak mümkün.
Perakende satış rakamı ise 46 TL’ye kadar ulaşıyor. Hal böyle olunca çiftçiler
için kazançlı bir bitki olarak karşımıza çıkıyor. Bu ürünü erken eken
çiftçilerin kazançlı çıkacağını söylemek için kahin olmak gerekmiyor. Peki bu
bitki Türkiye’de yetişebilir mi? Yaptığımız araştırmada bunun mümkün olduğunu
gördük.
Sonuçlar
iyi çıkınca bu yıl 100 dekar alanda ekim yapmaya karar vermiş. Ateşoğlu, tohum
da yetiştirdiklerini belirterek, yeni ekim alanlarının oluşmaya başladığını
söylüyor. Ateşok, şu değerlendirmeyi yapıyor: Kinoanın
gübre ve su problemi yok. En yüksek verimi rakımı bin ile 4 bin metre
arasındaki yaylalık kıraç arazilerde veriyor. Dağ yamaçlarında ve ovalarda
verim değişmiyor. Bu bitki her türlü toprağa uyum sağlamasıyla ünlü. Kinoa
makineli tarıma son derece uygun. “Kırmızı süpürgeotu” görünümündeki kinoanın
bulgur tanesi büyüklüğünde olan ve opak boncuk tanelerini andıran tohumları ya
doğrudan ya da öğütülerek kullanılıyor. Kinoa başta Konya Ovası olmak üzere
Torosların kuzeye bakan sarp yamaçlarında ve Doğu Anadolu’nun tüm yüksek
platolarında yetişebilecek bir bitki.
0 yorum: