28 Eylül 2017 Perşembe

Kinoa Bitkisi Yetiştiriciliği


And Dağları’nın tahılı kinoa Anadolu iklimine uygun alternatif bir ürün. Dört yıldır ithal edilip lüks restoran mönülerinde yer alıyor. Girişimci bir çiftçi Adana’da üretmeye başladı. Tarlada kilosu 10 TL. Dekarda 5 bin TL kazanç bırakıyor. Son yıllarda ABD başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde trend olan kinoa (quinoa) bitkisi Türkiye’de yeni yeni tanınmaya başladı. Anavatanı oldukça soğuk ve yüksek platolara sahip Güney Amerika’nın batı kıyısındaki And Dağları bölgesi olan kinoa, ağırlıklı olarak Kolombiya, Arjantin, Peru, Bolivya, Şili ve Ekvador’da kinoa yetiştiriciliği yapılıyor. Kinoanm ilk olarak 5 bin yıl kadar önce İnkalar tarafından tarımsal besin ürünü olarak yetiştirildiği tahmin ediliyor.
Buğday ile pirince alternatif bir besin kaynağı olarak öne çıkan kinoa, zengin protein değerlerine sahip. ABD’de “NASA yemeği” olarak da ün yapan ürün son birkaç yıldır dünyanın da gündeminde. Uluslararası Tarım Örgütü (FAO) iklimi müsait bölgelerde çiftçilerin bu ürüne yönelmelerini tavsiye ederken, Birleşmiş Milletler (BM) geçen yılı “Dünya Kinoa Yılı” ilan etti. Biz de bu önemli bitki nin Türkiye’de şansı olup olmadığını araştırdık. Sonuçlar gelecekte Türkiye’nin yepyeni bir endüstriyel ürünle tanışacağını gösteriyor. Bu arada dünyanın en ünlü doktoru Prof. Mehmet Öz sağlıklı beslenme önerilerinde Kinoa’yı mutlaka öneriyor. Tüketilmesini tavsiye ediyor.
Kinoanın Türkiye’ye ilk ithalatı dört yıl önce yapılmış. Ambalajlı ürün olarak market raflarında da yerini almaya başladı. Ayrica markalı restoran zincirleri ile beş yıldızlı otellerin dünya mutfaklarında kinoalı ve kinoa tohumu yemekler hazırlanıyor. Yüksek miktarda protein ve temel aminoasitlerin (protein yapıtaşı) tamamını içeren tek bitkisel gıda olan kinoanm baskın bir tadı olmadığı için birçok farklı tatlı ve tuzlu yemek yapımına uygunluk gösteriyor. Pişirilmesi oldukça kolay ve pek çok farklı şekilde tüketilebiliyor. Amerika’da un formu bisküvi ve kek karışımlarında kullanılıyor. Kısacası buğdayın kullanıldığı bir çok alan kinoa için de uygun. Ürünü en çok protein yapısı nedeniyle vejetaryenler ve sağlıklı beslenmeye dikkat edenler tercih ediyor.
Kinoadan hektar başına 3-4 ton ürün elde ediliyor. Tohumları beyaz, sarı, kırmızı, mor, kahverengi ya da siyah olabilen kinoa, kuraklık ve soğuk gibi zorlu çevre koşullarına kolaylıkla uyum sağlamasıyla tanınıyor. Son yıllarda uluslararası pazarda ürünün fiyatı kilogram başına 1.5 dolara ulaşmış durumda. Türkiye’de ise henüz yeni olduğu için tarlada 10 TL’den satmak mümkün. Perakende satış rakamı ise 46 TL’ye kadar ulaşıyor. Hal böyle olunca çiftçiler için kazançlı bir bitki olarak karşımıza çıkıyor. Bu ürünü erken eken çiftçilerin kazançlı çıkacağını söylemek için kahin olmak gerekmiyor. Peki bu bitki Türkiye’de yetişebilir mi? Yaptığımız araştırmada bunun mümkün olduğunu gördük.

Sonuçlar iyi çıkınca bu yıl 100 dekar alanda ekim yapmaya karar vermiş. Ateşoğlu, tohum da yetiştirdiklerini belirterek, yeni ekim alanlarının oluşmaya başladığını söylüyor. Ateşok, şu değerlendirmeyi yapıyor: Kinoanın gübre ve su problemi yok. En yüksek verimi rakımı bin ile 4 bin metre arasındaki yaylalık kıraç arazilerde veriyor. Dağ yamaçlarında ve ovalarda verim değişmiyor. Bu bitki her türlü toprağa uyum sağlamasıyla ünlü. Kinoa makineli tarıma son derece uygun. “Kırmızı süpürgeotu” görünümündeki kinoanın bulgur tanesi büyüklüğünde olan ve opak boncuk tanelerini andıran tohumları ya doğrudan ya da öğütülerek kullanılıyor. Kinoa başta Konya Ovası olmak üzere Torosların kuzeye bakan sarp yamaçlarında ve Doğu Anadolu’nun tüm yüksek platolarında yetişebilecek bir bitki.

PAYLAŞ

Yazar:

0 yorum: