İletişim; Bebek iken başlar ve ölünceye kadar devam eder.
Biz eğer çocuğumuzu daha bebek iken insan yerine koyarsak ileriki yaşlarda da öyle devam eder.
Çocuğumuzun özgüveni onun toplumla iletişimi ile doğru orantılıdır.
Çocuk bu özgüveni sayesinde anlama ve anlatma becerilerini daha kolay geliştirir.
Size çocukluk dönemimden bir anıyı paylaşacağım. Çocuk iken babam ile aramda koca bir köprü vardı. Bu köprü ben büyüdükçe yıkıldı ve babama daha çok yaklaşmaya başladım. Peki bu iletişimsizliğin temeli neydi?
Bu soruyu kendime defalarca sordum. Ve sorumun cevabını aldım. Büyüklerin maalesef mutsuz bir çocukluk çağı yaşamış olmasından kaynaklandığının farkına vardım.
Eyvah dedim. Ya biz büyükler her şeye kusur arayacağımıza neden çocuklarımızı yüreklendirmiyoruz. Neden sürekli gereksiz yasaklara hayatlarında yer veriyoruz.
Bir günde üstü başı kirlensin ama çocuk doyasıya eylesin. Hayatın güzelliğini doyasıya çıkarsın. Neden kuralcıyız?
Onlarında evimizde misafir olduklarını ve gelecekte hayatlarını kuracak birer anne ve baba olacaklarını niye anlamıyoruz?
Çocuk ailede mutsuz büyümüş ve toplumda iletişim becerileri gelişmemiş ise yetişkin olduğunda bunun acısına katlanacaktır.
Mutsuz bir evlilik, mutsuz çocuklar ve çekilmez bir iş hayatı..
Evet arkadaşlar birbirimizi anlamanın temelini ailede atalım. Çocuklarımızı da insan yerine koyup onlara her fırsatta gerekli açıklama yapalım. Örneğin çocuğunuz eline kesici bir alet aldı. Elinden o aleti alırken ona zarar vereceğini açıklayıp oyle alın. Yada pencerenin önüne çıktı. Kendisine düşebileceğini açıklayın.
İletişim demek güç demek. Gelin önce güçlü bir birey olalım sonrada güçlü bir aile olalım..
0 yorum: